Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ile ilgili okuduğum bir kitapta şöyle demişti:
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.”
Ne kadar anlamlı bir söz.
Şimdilerse ise mutsuz olmak için bahane üreten, sürekli olarak tembelliği tercih eden ve ilgi çekmek için problem üretmeyi seven umutsuzlar topluluğuna yavaş yavaş dönüşüyoruz gibi.
Hepimizin etrafında vardır böyle tipler.
Unutmayın ki olumsuz iç sesinize ne kadar kulak verirseniz kaygı seviyenizde bir o kadar artar.
Kısacası şartlar ne olursa olsun içinizdeki umudu diri tutun.
“Umut” bilindiği üzere pozitif psikolojinin önemli kavramlarından birisidir.
Hatta ruh ve beden sağlığını güçlendiren, hayata olumlu anlamlar katarak insanın canlı ve dinamik kalmasını sağlar. Bir araştırmaya göre ise, umutlu insanların hedeflerine ulaşmakta daha başarılı olduğu, özsaygılarının daha gelişmiş olduğu, psikolojik sağlamlıklarının daha iyi olduğu görülmektedir.
Buradan anlaşıldığı gibi ihtiyacımız olan her şey, kendi içimizdedir.
Siz siz olun, ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, umudunuzu inancınızı yitirmeyin!
Son olarak yazımı Halil Cibran’ın sevdiğim bir söz ile noktalamak istiyorum.
“Her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır, her gecenin peçesinin ardında tebessümle bekleyen bir şafak vardır.”
Hepimize ‘Umut’ olması dileği ile…
