İktidarla, muhalefet arasında yaşanan gerginlik ciddi biçimde tavan yaptı. O gerginlik hız kesmeden hüküm sürüyor.
Son dönemde gündemi en çok işgal eden, yer bulan ifadeler hemen her gün karşımıza çıkıyor.
-128 milyar dolar nerede?
-Erken seçim.
-Suç örgütü liderinden aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kim?
TBMM’de, siyasi partilerin grup toplantılarında, hâsılı her koşulda aynı eksen, aynı minvalde sorularla gündem oluşturuluyor.
Cumhur İttifakı cevap veriyor, Millet İttifakı ve dışında kalan muhalefet tekrarlıyor. Kısır döngü günlerinden geçiyoruz.
Muhalefetin ortak ağzı, erken genel seçim. Erken seçim istenmeyen gün yok neredeyse… Hem AK Parti kanadı, hem de MHP, “Boşuna beklersiniz, hedef 2023, yani seçimler zamanında yapılacak” diyor.
Muhalefet ile iktidarın arasında kıyasıya yaşanan erken seçim tartışmasının dozajı giderek sertleşiyor… Elbette bu tartışmaların toplumsal yansımaları da oluyor.
Yukarılarda tavır, üslup fena halde sertleşince, bu durum toplun tüm katmanlarında da hissediliyor. Bir yanda pandemi ve ekonomik koşullar, diğer yanda siyaset arenasında toz bulutlarının bir türlü dağılmaması, ister istemez gerginliği tetikliyor.
Anlaşılan o ki, Türkiye daha uzunca bir süre erken seçim tartışmalarının ekseninde kalacak. Muhalefet söyleminde ısrar edecek, iktidar, “zamanını bekleyin” diye 2023 yılına göndermede bulunacak.
Bu iş böyle nereye kadar devam eder kestirmek mümkün değil. Yeni anayasa çalışmaları da dâhil olmak üzere, iktidarla muhalefetin uzlaşma gibi bir seçeneği en azından şimdilerde hiç mi hiç görünmüyor.
Havalar tam olarak ısınmasa da, anlaşılan o ki, biz bu yaz siyaseten çok ama çok sıcak günler göreceğiz!