Metin SÖNMEZ


ŞİİRSEL ŞEYLER

Haziranı şiirle anlatmıştık geçen hafta bu sütunlarda. Ardından ciddi manada telefonlar aldık; ara sıra böyle şeyler paylaşsana diye.


Haziranı şiirle anlatmıştık geçen hafta bu sütunlarda. Ardından ciddi manada telefonlar aldık; ara sıra böyle şeyler paylaşsana diye.

Kırmayalım, devam edelim şiir tadında:

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin

En azından üç dil

Birisi ana dilin

Elin ayağın kadar senin

Ana sütü gibi tatlı

 Ana sütü gibi bedava

Ninniler, masallar, küfürler de caba

Ötekiler yedi kat yabancı

Her kelime arslan ağzında

Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla

Kök sökercesine söküp çıkartacaksın

Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek

Her kelime bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Canımın içi demesini

Canım ağzıma geldi demesini

Kırmızı gülün alı var demesini

Nerden ince ise oradan kopsun demesini

Atın ölümü arpadan olsun demesini

Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini

İnsanın insanı sömürmesi

Rezilliğin dik alası demesini

Ne demesi be

Gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

 Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernuş

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

 (Bedri Rahmi Eyüboğlu)

  Son sözü de Nietzche’ye bırakalım isterseniz. Bakın O nasıl ses veriyor:

  Öyle bir hayat yaşıyorum ki, cenneti de gördüm, cehennemi de.

  Öyle bir aşk yaşadım ki, tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.

  Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendime bir sahne buldum oynadım.

  Öyle bir rol vermişler ki, okudum okudum anlamadım.

  Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım, ham güldüm halime.

  Sonra dedim ki, Söz ver kendi kendine.

  Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin.

   Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.

  Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.

  Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.

  Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım.

  Öyle çok değerliymiş ki zaman, hep acele etmem bundandı; anladım!