Kooperatiflerin esas amacı; yeterli derecede iktisadi güce sahip olmayan gerçek kişilerin meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle rasyonel bir şekilde ve ekonomik olarak karşılamak ve temin etmekten ibarettir.
Son yıllarda başta ilimiz olmak üzere kooperatif mağdurları bir hayli artış gösterdi. Öyle ki, geçtiğimiz ay Kocasinan ilçemizde 2 blok, altında dairelerle birlikte satışa çıktı. Elbette ellerinde belgeleri olan, kendilerini ev sahibi sanan üyeleri şoke etti. Düşünün dişinizden tırnağınızdan artırarak kooperatife üye oluyorsunuz, pek çok özel zevkten, ihtiyaçtan fedakarlık ediyorsunuz, gün oluyor gıdadan dahi kısıyorsunuz. Bu fedakarlığın getirisinin kalan ömrün rahat yaşanması, çocukların huzurlu yaşamaları. Ev bitiyor, elektrik, su, doğalgaz bağlanıyor. Ama ne hikmetse üyelik bir türlü sonlanmıyor. Yıllar sonra bu sonlanmayan üyeliğin başınıza ne işler açacağını nereden bileceksiniz? Kooperatif yönetimi, çıkardığı borç miktarı ile kapınıza dayanıyor, haciz işlemi başlıyor. Talep edilen para neredeyse ev için ödediğiniz paraya eşit. Siz olsanız bu durumda ne yaparsınız? Yüzlerce mağdur bu sorunlarının çözümünü umutla, gözyaşları ile bekliyor.
Umutla bekleyen kooperatifzedeler fırsat buldukça seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Buyurun size bu üyelerin sesine tercüman olacak bir üyenin feryadı:
"Kayseri'de 9-10 yıl önce kooperatiflerin bizlere 'Kesin Maliyet Hesabı' adı altında çıkardıkları maliyetleri gerek bankalara borçlanarak gerek ziynetlerimizi bozdurarak gerekse de eş dost akrabadan altın, döviz borç alarak ödedik. Düzenli taksitlerimizi öderken, kooperatif yöneticilerinin 'Diğer üyelere ve arsa sahiplerine evlerini teslim edebilmek için sizlerden bu paraları alıp, tapularınızı vererek onların da evlerini yapacağız' sözleriyle ve anlaşmalarıyla bizden o dönemlerde evlerin maliyetlerinin iki katı kadar para istemeleri üzerine, bizler de varımızı yoğumuzu ortaya koyup ödemelerimizi yaptık. Tapularımızı ve kooperatif yönetimi tarafından imzalanmış ilişik kesme yazılarımızı aldık. Ne var ki; son 2-3 yıldır kooperatif yönetimleri yasalardaki boşluklardan ve belirsizliklerden yararlanarak bizleri mağdur etti"
Kooperatiflerde oturanların evlerine haciz ve icra geldiğini söyleyen üye: "Kayseri'de birçok konut yapı kooperatifi, dolandırıcı yöneticiler, avukatlar ve bilirkişilerle çeteler oluşturup, yasalardaki boşluklardan da yararlanarak icralarla ve hacizlerle binlerce ailenin yuvasına karabasan gibi çökmüş bulunmaktadır. Bu süreçte evlerimiz, arabalarımız, kredi kartlarımız ve maaşlarımız hep haczedilmiştir. Gelen icralar, bizleri çaresiz bırakmaktadır. Bazılarımız karda kışta evlerimizden çıkarıldık. Kooperatifçilik ne demek; dar gelirli insanların bir araya gelerek imece usulü ile ev sahibi olması demek değil midir? Basiretsiz yöneticilerin cezasını neden üyeler çekiyor? Kooperatifler, saadet zinciri gibi insanları mağdur etmeye devam ediyor. Sınırlı sorumlu yapı kooperatiflerinde yöneticilerin hiçbir sorumluluğu yok. Yetkililer, lütfen sesimizi duysun. Kooperatif mağduru bizlere yardım etsin" ifadelerini kullanıyor.
Bu evler Çay Bağları’nda, Alpaslan’da değil sevgili okur. Gerçekten dar gelirli ailelerin umutla beklentiyle kurulan kooperatiflerden ev alma hayallerinin karşılığı olarak merkezde bile değil. Ama iyi niyetten uzak yöneticilerin bir türlü üyelikleri sonlandırmamaları, tasfiye etmemeleri ve yıllar sonra çıkan ve ödenmesi mümkün görünmeyen borç.
Yazımızda sözünü ettiğimiz Kocasinan ilçesindeki kooperatiften ev aldınız, aidatları zamanında ödediniz, tam rahata ererken evinizin yeniden satılığa çıkarıldığını, arsa göründüğünü öğrendiniz, ne yaparsınız? Bu konu bir an evvel çözülmeli ve bir daha tekrarlanmamak üzere yasa ile düzenlenmelidir. O ailelerin, o ailelerin reislerinin, annelerinin yerinde olsanız yavrularına ne cevap verirsiniz ve ne yaparsınız?
