Sami DAYANGAÇ


KAMUDA TASARRUF(MU?)

Döviz fiyatlarında savaş neticesinde ekonomik olarak epey sıkıntı yaşadık, yaşayacağız.


Döviz fiyatlarında savaş neticesinde ekonomik olarak epey sıkıntı yaşadık, yaşayacağız. Aslında sıkıntı bu kadar yoğun olmasa da kanı bozuklar, fırsatçılar nedeniyle her kesim etkileniyor. Misal domates üreticide 15, satıcıda 35. Hâl yasası çıkarıp düzenleme yapılacaktı?

Gelelim asıl konumuza. Maliye Bakanı kamuda tasarruf yapılacağını açıklayıp, ilk iş olarak da makam araçlarını gündeme getirdi. Yerden göğe kadar haklı, bizdeki makam aracı sayısı Almanya'nın on katı.

Makam araçları denince nedendir bilinmez akla ilk belediyeler gelir. Oysa Özhaseki Bakan, Bekir Yıldız ve Memduh Büyükkılıç yıllardır makam araçlarına sınır getirmiş, resmi araçları satıp yerine kiralama yoluna giderek belediyelerinin önemli ölçüde tasarruf etmelerini sağlamışlardır. Günümüzde de bize göre en tasarruflu kamu kuruluşları belediyelerdir.

Belediye ne yapsa, ne alsa herkesin dilindedir. Sorsanız ‘benim vergimle alındı, ben seçtim tabi soracağım’ derler. Oysa kamu kuruluşlarına, onların harcamalarına kimse karışmaz, seçmediğimiz için. Seçersek hesap da sorarız, ya atanmışlara?

Kamu açıkları sadece araçların tasarrufu ile sağlanamaz. Zaten göreceğiz ki araç tasarrufu sıradan üç beş aracın trafikten çekilmesi ile sınırlı kalacaktır. Örnek verelim, Millet Meclisi’nde yasama yıllarında meclis başkanlığı iki dönemdir. Genellikle seçilen iki dönemi tamamlar. Ayrılırken altına son model makam ve koruma araçları, polisler tahsis edilir. Bu eski meclis başkanları, tahsis edilen araçları özel işlerinde kullanmıyorlar mı? Resmi görevleri zaten yok.

Bu açıklarını kapatmanın önceliği doğu ve güney doğuda bulunan lojmanlar dışarıda tutularak tüm kamu lojmanlarını satılması ile mümkündür, bakın. Ama lojman satışı yine gariban memurun oturduğu yerden değil, lüks konutlardan başlanmalıdır.

Önce lüks lojmanlardan başlanarak lojman satışları önceliğe konulunca, ikinci sıraya misafirhaneler, konuk evleri gelmelidir.

Basit bir örnek verelim, zararda olduğunu bildiğimiz, hepimizin parasının kesildiği SGK kurumunu bilirsiniz. Bu kurumun İstanbul Beşiktaş’ta beş yıldızlı misafirhanesi var. Çoook ucuz ama sıradan SGK’lılar kalamıyor. Yine SGK kurumunun İzmir’de, Antalya’da lüks kampları var. SGK kurumuna bizler gibi sıradan çalışanların borçlarını ödememe gibi bir lüksleri yok. Ama milyarlık borcu olanlardan almıyor, alamıyor. İster özel şirket olsun isterse belediyeler, basıp almalı ki zarardan kurtulsun. Gerçi ülkemizde bir kalıcı sistem olsa, ayarları ile oynanmasa, kimse 38 yaşında emekli olmasaydı zarar eden kurum olmazdı.

Gerçi kampı olmayan kamu kuruluşu mu var? Tüm Bakanlıklardan tutun da askeriyeye, MİT’ten emniyete, milli eğitimden TRT’ye en sıradan kamu kuruluşuna kadar her tatil beldesinde kamplar, tesisler var. Satabilir misiniz? Zaten vatandaştan gelen tepkileri önlemek için çoğu kamp tesislerinin kapısına eğitim tesisi yazmış, kimi kandırıyorlarsa? Özhaseki Bakan’ın yaptığı anlaşmalarla şehrin göbeğinde bulunan komutan lojmanları, Sivas Caddesi üzerinde belediyenin önünde bulunan lojmanlarla birlikte kaldırıldı. Hep tasarruf denildi, lojmanlar, tatil beldelerindeki lüks kamplar kapatılacak denildi ne yapıldı? Meclis’te sadece makam aracı olarak 292 araç olduğu Meclis Başkanlığı’nca açıklandı. Tasarruf, baştan başlayarak toplumun her kesiminde uygulanmalıdır. Gereksiz aydınlatmadan tutun da binilen her makam aracı, her lojman tasarruf gerektirir. Şehrimizde her kamu kurumunun lojmanları var. Hadi askeriye dokunulmaz diyelim, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü ne iş yapar ki lojmanları, misafirhaneleri, sosyal donatıları olsun? DSİ’den başlayarak tüm kamu lojmanları etrafları çevrili, güvenlikçilerin bulunduğu, dışarıdan izinsiz çocukların dahi oyun parklarına giremedikleri yerler. Kimin parasıyla? Emniyet Müdürlüğü’nün ilerinde yüzlerce lojman boş duruyor, yıllarca. Ya yıkılmalı ya da dar gelirlilere satılmalıdır. Eski askeri hastane, eski göğüs hastalıkları hastanesi bürokratlara hizmet eden yerler oldu, kamunun görevi bürokrata değil vatandaşa hizmettir, böyle de olmalıdır.

Sözün özü sadece makam araçları ile tasarruf olmaz. Gerçi o da yapılmıyor ya... Bakınız Cumhuriyet Mahallesi’nde Atamızın kaldığı korumalı ev var. Hiç merak ettiniz mi orada kaç kişi maaş alıyor? Çalışıyor demiyoruz, evde ne iş olacak ki? Meteoroloji Müdürlüğü var, bahçesi lojman dolu. Ne iş yapıyorlar? Eski adı Köy Hizmetleri olan yer belediyeye geçti, elbette içi dolu lojmanları ile…

Tasarruf edilecek o kadar çok yer var ki... El birliği ile ülkemizi ekonomik mücadelede yalnız bırakmamalıyız.

 

GÜNÜN SÖZÜ: Sigara içenlerde inme riski 6 kat fazla…