Şimdi neresenden başlamak lazım bilmem ki... Yaşanmışlıklar vardır, ne yaparsanız yapın anlatamazsınız. Fakat birileri çıkar, öyle bir anlatır ki, üzerine tek satır laf istemez…
Benim önümde de işte öyle bir öykü var... İster öykü deyin, isterseniz şiir... Haziran ayında mapusluk nasıl olur, dışa vurumunda neler yaşanır, tam yerinden ifadelerle yüklü bu duygusallığı sözlerle paylaşmak istedim bugün…
O zaman buyurun:
Mektubun geldi arkadaşım
Haziranda geldi
Şimdi sen denizi de yazmışsındır.
Beni beter edeceksin ya
Martılarını ve simidini İstanbul’un
Göz nurum
Suyun çiçeğe ve çimene yürüdüğü bir mevsimde
Bana umudu yazmana ne hacet
Hadi biraz
Şehrin şarkısından ve arkadaşlardan bahset
Mektubun geldi arkadaşım
Haziranda geldi
Gönderdiğin gibi duruyorum burada
Hiç ağlama
Ağlamak yakışmıyor haziran da adama
İyi yanları da yok değil ama
Bak erken kalkıyorum mesela
Gök yüzüne bakabiliyorum arada sırada
Arada sırada koymuyor da değil
Koyuyor hasretlik onca kahrıyla, ama arada
Hadi çocuklardan bahset
Herkes iyi diye bir yalan yaz mesela
Pazar günleri onları güneşe çıkart
Ellerinden tut götür uzak bir limana
Sevgili karıma da bir gül diziyorum boncuktan
Mahsus selam ediyorum bütün arkadaşlara
Mektubun geldi arkadaşım
Haziranda geldi
Kimin aklına gelirdi ki
Aşkın ve sevdanın hatırına
Bir menekşe büyüteceğim iki ranza arasında
Sonra türküler öğreneceğim
Zulmün, ayrılığın ve turnaların adına
Gönderdiğin kitapları da okuyorum
Elin değerse ve zor değilse
Biraz çimen, taze bir gül yaprağı
Karımın sesinden,
Çocuklarımın gülüşünden de koy
Bir daha ki mektubuna
Arkadaşların yüreğini de unutma
Mektubun geldi arkadaşım
Haziranda geldi
Yağmurda yağıyor mu
Islanıyor musunuz eskisi gibi
Eskisi gibi anıyor musunuz arkadaşınızı
Hiç unutmadığım adlarınızı
Adımın yanına yazıyormusunuz.
Bu Pazar açık görüş var
Çocuklarımı, karımı ve arkadaşlarımı istiyorum
Konuşuruz ordan burdan
Eleriniz elime, yüreğiniz yüreğime dokunur
Tamam biraz da ağlarız
Ağlarız işte n'olur
Mapusluk mevsiminde o kadar olur.
Mektubun geldi arkadaşım
Haziranda geldi
Gönderdiğin gibi duruyorum burada
Hiç ağlama
Ağlamak yakışmıyor Haziran da adama
İyi yanları da yok değil ama
Bak erken kalkıyorum mesela
Gök yüzüne bakabiliyorum arada sırada
Arada sırada koymuyor da değil
Koyuyor hasretlik onca kahrıyla, ama arada
Mektubun geldi arkadaşım
Haziranda geldi!