Tüm dünya tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar yüzünden özellikle gıda fiyatlarının muazzam biçimde artışı ile mücadele ediyor. Bizim ülkemize bunun yansımaları ise misliyle oluyor.
Enflasyon, hayat pahalığı ve alım gücünün düşmesi ile birlikte özellikle çalışan kesim de problem giderek büyümeye devam ediyor. Hükümet erkinin 2022 yılının hemen başında açıkladığı artış oranları eriyip gidince, şimdi ek zam adına son rötuşlar yapılmaya başlandı. Herkesin de gözü bu noktada ve açıklama bekleniyor.
Türkiye buraya endeksliyken, dün haber merkezimize düşen bir haber işin tuzu biberi oldu. Ekonomide yaşanan sarsıntılı günlere nazire yaparcasına Kayseri Eczacılar Odası Başkanı Uğur Nuri Akın’dan fevkalade kıymet arz eden bir açıklama geldi. Akın Başkan, eczacıların sorunlarının çözülememesi halinde ilaca erişimde sıkıntıların baş göstereceğini dile getirdi. Kendisi bundan öncesinde de birkaç kez benzer açıklama yapmış ve bu durumu dikkat çekmişti. Şimde yapılan açıklamanın dozajının bir volüm daha etkili hale geldiğini görmek ve anlamak pek ala mümkün.
Bakın Eczacılar Odası Başkanı ne söylüyor:
-Mesleğin karşı karşıya kaldığı sorunlar, artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmış durumdadır. Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır.
-Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir.
-İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir.
-Hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale gelmiştir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşanmaktadır.
-Başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye'ye gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadır.
-Tüm bu sıkıntıların ve eczacılık mesleğinin sorunlarının görmezden gelinmesi, mesleğimizin sorunlarını çözme istek ve iradesinin bulunmadığını göstermektedir. Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye kararlıdır. Eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararımız mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere eylem planımız acilen hayata geçirilecektir.
Bilemiyorum kimin ilgi alanına girer(!) fakat orta yerde ciddi bir sıkıntı söz konusu. Eczacılar demiş ki; sesimizi duyan var mı? Anlaşılan o ki, eğer yükselen bu sese kulak tıkanırsa, artık eylem için kapanan eczaneler göreceğiz…
