Yukatel Kayserispor’un en büyük sıkıntısı, ünlü komutan Napolyon’un da dediği gibi;
PARA…PARA…PARA!
Sarı-Kırmızılı ekip Ömer Erdoğan ile prensip anlaşmasına vardı varmasına da resmi imzayı atamadı…
Nedeni yine çok açık…
Kulüpte maddi kriz var. Hem de öyle böyle değil…
Transfer tahtası kapalı, dosyaları çözmek için hatırı sayılır paraya ihtiyaç var…
Kulüp Başkanı Berna Gözbaşı yorulmuş durumda…
Tüm bunları alt alta koyarsan sohuç olarak krizin ne denli büyük olduğu ortaya çıkar. Teknik Direktör Ömer Erdoğan’ın imzası, bu büyük krizin çözülmesi ve hocanın isteklerine yeşil ışık yakılmasıyla gerçekleşecek gibi görünüyor.
Kiralıktan dönen yabancılar, göndermen gereken yabancılar, parasını ödeyip kapatmak zorunda olduğun yabancılar…
Yani kısacası çözümün temeli yabancılar ve alacakları paralar…
Ligde kalan, rahat bir sezon geçiren ve Türkiye Kupası’nda finale çıkan Yukatel Kayserispor’un rahata ermesi ancak ve ancak borçların altının çizilip, geçmişten gelen dosyaların kapatılmasıyla mümkün olur.
Başkan Berna Gözbaşı bu kez maddi sıkıntıların çözümü için tek başına yeterli olur mu bilemem…
Çünkü o da bir yere kadar…
Tek başına mücadele etmek çok zor…
Dövizin alıp başını gittiği memlekette, yabancılara olan Avro-Dolar cinsinden borçlar her geçen gün TL bazında yükseliyor. 10 lira borcum var dediğin günün ertesinde borcun 15 lira, 20 lira ve hep artıyor.
Böylesine bir kaosta kulüp yönetmek, transfer yapmak ve tüm bunları yaparken, yerli yersiz eleştirilere de göğüs gerebilmek sağlam bir sinir sistemi ister.
Gözlemlediğim kadarıyla, Başkan Gözbaşı’nın bu sistemi çökmek üzere…
Allah kolaylık versin.
Bu döviz kuruyla, geriden gelen futbolcu alacaklarıyla, yeni yapılacak transferlere ayrılacak bütçe ile bu işin altından kalkabilmek kolay değil…
Bu kriz çözülmeden ne Ömer Erdoğan olur, ne de taraftarın beklediği transferler…
Umarım çözülür ama çok büyük beklentiler içerisinde olmayın.
