Sami DAYANGAÇ


BİR ÖMÜR SEVMEK

Çevremizde torunlarını çok seven, onların bir dediğini iki etmeyen nice kişiler vardır mutlaka. Analiz ettiğimizde göreceğiz ki çocuklarına ilgi, sevgi, şefkat, anlayış göstermeyen ve gösteremeyenler, bunları torunlarında gösteriyorlar.


Çevremizde torunlarını çok seven, onların bir dediğini iki etmeyen nice kişiler vardır mutlaka. Analiz ettiğimizde göreceğiz ki çocuklarına ilgi, sevgi, şefkat, anlayış göstermeyen ve gösteremeyenler, bunları torunlarında gösteriyorlar.

Oysa ömür ne kadar da kısa değil mi? Sevsek, ilgi göstersek, sarılsak, sağlıklı iletişim kursak böylece çocuklarımızın ilgi ve sevgiden yoksun büyümemelerini sağlamış oluruz.

Çevremizde ‘babam beni bir gün olsun sevmedi, sarılmadı, kucağına almadı’ dendiğini duymuşuzdur. Bunu annelerimiz bir şekilde dile getirse babaların vereceği cevap hazırdır, ‘ben çocuklarımı içimden seviyorum’ derler. Peki, baba, dışından da sevsen ne kaybedersin?

Babalar böyle de annelerimiz farklı mı? Bakıyoruz gençler anneye saygısızca karşılık veriyorlar, çemkiriyorlar, azarlıyorlar. Eve döndüklerinde yemek hazır, çamaşırlar yıkanmış yani yapılan saygısızlığın cezası, karşılığı yok. Çocuklarımız sanıyor ki anne ve baba ölmeyecek.

Ne zaman para deseler babalar ‘ya git cebimden al’ diyor ya da ‘cüzdanımı getir’. O zaman çocuk babada hiç para bitmeyecek sanıyor. Baba para veren, anne ev işlerini yapan. Sevgi, saygı?

Bu iletişim eksikliği eşler arasında da mevcuttur. Eşler ne olursa olsun, kavga, küfür(asla onaylamıyoruz)asla ayrı yatağa girmemelidirler. Eşler ve çocuklar arasında diyalog mutlak surette göz teması kurularak yapılmalıdır. Televizyondan ya da cep telefonundan gözünü çekmeden konuşmak büyük iletişim eksikliğinin göstergesidir.

Flört, söz ve nişan aşamalarında gençler el ele tutuşurlar. Nikah sonrası kola girme, çocuk olduktan sonra ayrı yürüme.

Oysa el ele tutuşmak sevginin karşıya aktarımıdır. Aileler zaman geçtikçe el ele tutuşuyorlarsa sevgiyi de yaşatıyorlar demektir. Yok, ayrı ayrı yürüyorlarsa sevgi azalmış, kalmamış anlamına gelir. Diyebilirsiniz ki el alem var, ayıp. Dışarıda tutmaktan çekiniyorsanız evde tutun, sevdiğinizi gösterin, evde de el alem yok ki.

Çocuklarımızı azarlamayalım, küçük düşürmeyelim, dövmeyelim. Öğüt manyağı da yapmayalım. Çocuklarımıza örnek olalım. Biz maç izlerken çocuğa git kitap oku demeyelim. Arkadaşlarının kimler olduğunu, ailelerini, çevrelerini araştıralım. Diyelim ki çocuk eve gelmedi, kimi arayıp sorabiliriz?

Sözün özü, çocuklarımızı sevelim, ilgilenelim, sevdiğimizi gösterelim. Azarlanan çocuk içine atsa da karşılık veremez. Mecbur çünkü. Sevgisiz ilgisiz bırakmak onu resmen alenen pisliğe itmek demektir. Çocuklarımız hazır varken sevelim, ya torunları görecek kadar ömrümüz olmazsa? Çocuklarımız, onları sevdiğimizi bilemeden ölürsek? Allah sıralı ölüm versin, yavrularımızın acılarını göstermesin. Hayatta iken sevelim. Dünya fani, ölüm ani.

 

GÜNÜN SÖZÜ: Mutlu ol, huzurlu ol, keyifli ol, sağlıklı ol ama kimseye söyleme…