Kader, gayrete âşıktır derler. Kader harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez. Kendi kaderimizi kendimiz yazabiliriz klişesi bana bir hayli doğru geliyor. Boyun büküp “kaderim” demek yerine kendi kaderimi kendim çizebilirim demek daha akıllıca… Kendimize bir hedef, bir yol belirleyip onun üzerinde çalışmak, gayret etmek ve bu çalışmaların sonunda isteklerimizi avuç içine alıp “Ben İstedim ve Yaptım” diyebilmenin huzurunu, keyfini aldıktan sonra bizlerin önüne ne engel çıkarsa çıksın o engelleri bir engel olarak görmekten vazgeçip hedeflerimizin yakasını hiçbir şekilde bırakmamalıyız. İnsanlar sizi hedeflerinizin çok büyük olduğuna, buna hazır olmadığınıza veya yapamayacağınıza, böyle şeylerin daha önce hiç yapılmadığına yapılmışsa da hüsranla sonuçlandığına inandırmaya çalışacaklar… Sakın inanmayın!
Bu onların korkusu sizin değil. Hedefe doğru giderken her havlayan köpeğe taş atmak için durursanız gideceğiniz yere asla varamazsınız. Demem o ki kusurları ile barışık, hataları ile yüzleşmiş, ruhunu tanıyan, toplum normlarını umursamadan hayalleri hedefleri doğrultusunda plan yapabilen abartmadan ve dramatize etmeden hayat kalitesi doğrultusunda ele almış birini kimse yenemez. Kimseye de kirli ayaklarıyla beyninizde gezme fırsatı vermeyin siz kendi yolunuz da devam edin isteyen yolunu değiştirsin!
Ne diyordu düşünür; sen yolunda inançla yürü, bırak ne derlerse desinler.
