SİYASETE SANATÇI RUHU DEĞDİ

 SİYASETE SANATÇI RUHU DEĞDİ

Son günlerde Kayseri siyasetine farklı bir bakış açısı getiren Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Önder Narini le çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Mesleği Nakkaş olan ve sanatçı ruhu taşıyan Narin, bu sanatçı ruhunu siyasete de taşımakta kararlı. Nakkaşlığın yanında bağlama çalan, futbol oynayan Narin, kalıplaşmış siyasetçi profilini yıkmakta kararlı görünürken, kendisini, “Sanatçı bir kişiyi siyasete getirirseniz sanattaki inceliği siyasete de yansıtır. Benim de amacım bu” tanımlıyor. Erhan Kan’ın yaptığı ve keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz işte o röportaj:

-Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz, Önder Narin kimdir?

Yüreğil köyü 1979 doğumluyum. Nakkaşım. Yaklaşık olarak  31 yıldır nakkaşlık işi ile uğraşıyorum. Camileri süslüyorum. Camilerin güzelleşmesi için elimden geleni yapıyorum. Şimdide siyasetin güzelleşmesi, siyasetin süslenmesi için elimden geleni yapıyorum. İnce ruhlu bir nakkaş olduğumuz için sanatsal bir ruhumuz var. Buradan yola çıkarak insanların ruhunu okşayarak siyaseti insanların ruhuna güzel bir şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz.

-Ailenizden söz edersek, nasıl bir ailede büyüdünüz?

Ben 7 çocuklu bir ailede büyüdüm. 5 kız kardeşim, bir tane de ağabeyim var. Sürekli Yüreğil köyünde yaşadık. Biz şehirde yaşamadık. 20 yaşıma gelip askere gidene kadar o köyde yaşadım ben. Şimdi siyasette var ya köylü, şehirli ayrı. Gidip göstermelik yer sofralarında yemek yiyen siyasetçileri görüyoruz. Halkın adamı diye imaj çizmeye çalıyorlar. Oysa ben gerçekten bir köyde yetişmiş bir insanım. Yer sofrasında nasıl yemek yendiğini, yer yatağında nasıl yatıldığını bilen birisiyim. Aynı sofrada, aynı tastan aynı ayranı içen bir ailede büyüdüm. Köy kültürü ile büyümüş birisiyim. Yani halkın sorunlarını biliyoruz derken gerçekten biliyoruz. Ben her şeyi yaşadım. Fakirliği de yaşadım yokluğu da yaşadım, orta düzeyde yaşadım, varlığı da yaşadım. Allah’a bin şükür her şeyi yaşadım. Dolayısıyla her kesimden insanın psikolojik durumunu ve ne yaşadığını çok iyi bilen bir insanım. Nasıl bir çözüm bulunması gerektiğini bu nedenle iyi bilen birisiyim. Tepeden inip siyaset yapan biri değilim. Göstermelik halkın sofrasına oturan biri değilim. Öyle biri değilim, olmadım, olmayacağım. Allah öyle bir şey nasip etmesin.

-Nakkaşlık ile siyaset çok farklı kulvarlar. Siyaset ile tanışmanız nasıl oldu?

Ben her zaman siyaset ile iç içe bir insandım. 31 Yıldır nakkaşlık yaptığım için iş adamları ile dernekler ile çalışanlar ile her kesimden insan ile siyaseti konuşarak geldim. Biz iş yaparken camilerde kalırız. Orada kalırken oradaki kitaplardan çok okuruz. Oradaki cemaatle konuşma imkanımız olur. Evlere yemeklere gideriz oradaki konuşmalarda hep siyaset konuşulur. Bu nedenle hep siyasetin içinde biriydim ama aktif değildim. Aktif siyaset çok farklı bir olay. Erbakan Hocam çok sevdiğim bir lider. Bu ülkeye çok lazım olan bir liderdi. Benim Erbakan Hocam ile tanışmam 1990’lı yıllara dayanıyor. O dönemden beri partiye emek verdim ama hiç aktif olarak yer almadım. Mesleğime odaklandım. Mesleğimi zirveye taşımaya çalıştım. Taşıdığıma da inanıyorum. Siyasete girmem 2011 yılında Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın Saadet Partisi’nden ayrılmasıyla hocamızın da vefatı ile ben genel başkanımızı takibe başladım. Partinin kurulması ile birlikte katılmaya karar verdim. Meddi manevi destek vermek istedim. Gelinen noktada il başkanı olmam istendi. 11 Temmuz 2019’da başkan olarak atandım.

-Peki siyasette nasıl bir yol izliyorsunuz?

İl başkanlığından itibaren Kayseri’de aktif bir siyaset yapıyorum. Türkiye’de ki siyaseti Kayseri’ye getirmeyi amaçlıyorum. Ben Kayseri’de şöyle görüyorum. Kayseri’de yerel ama ulusal siyaset getireceğim diyorum. Çünkü neden? Ben ulusal bazda bir iş adamıyım. Türkiye’nin ve dünyanın her yerine giden bir insanım. Yerel siyaset ile ulusal siyaseti birleştirmeye yönelik önemli bir adım attığıma inanıyorum. Vizyonu geniş, insanların halinden anlayan, genç, dinamik insanların artık Kayseri’de siyaset yapmasına inanıyorum. Ben bu çizgiyi getirdim Kayseri’ye. Benim kapımın herkese açık olduğunu artık bilmeyen yok. Siyasetin soğuk duvarlarını yıkacağım. Siyasetin gerçekten halk için yapıldığını ispatlayacağım. Çok şükür şimdiye kadar da önemli bir karşılık gördüm. Farklı gözlerle baksak da 83 milyonu aynı göreceğiz diye yola çıkan bir siyasi partiyiz biz sonuçta.

-Bir siyasetçi gözüyle baktığınızda Kayseri’de en büyük sorun nedir?

Bir defa Kayseri’de en büyük sorun kutuplaşma siyaseti. Bunu gidermemiz lazım. Bir il başkanı çıkıyor ‘Kayseri’de kutuplaşmayı çözmeliyiz’ diyor, bakıyoruz 3 il başkanını çağırıyor dördüncü il başkanı yok.  Diğeri çıkıyor, geçen gün yapılan basın toplantısında taraf var bertaraf var. Artık il başkanlarının halkın gerçek sorunlarını bilerek kutuplaşmadan uzak durması gerekir. Bu genel merkezlerin bir siyaseti ama bizim siyasetimizde o yok. Dr. Fatih Erbakan şunu söylüyor: Bütün siyasi partiler bu ülkenin partisi. Tamamı bu ülkeye hizmet veriyor. Ama biz tabi ki terör ile anılan partilerden uzak bir partiyiz. Bizim bunları tasvip etmemiz veya bunlara Türkiye Partisi dememiz söz konusu olamaz. Bu ülkede de Kayseri’de de kutuplaşmayı kaldırmamız gerekiyor. Bizim bizden başka dostumuz yok, bizim gidecek yerimiz yok. Vatana millete huzur getirene kadar bu söylemlerden vazgeçmeyeceğiz. Biz Dr. Fatih Erbakan’a güveniyoruz. Hep birlikte Necmettin Erbakan hocamızın 54 hükümet döneminde yaptığı icraatları ve projeleri günümüze uyarlayarak yeniden hayata geçirmek için çaba harcıyoruz.

-Siyaseti son bir soru ile bitirelim. Geçtiğimiz günlerde bir istifanız oldu ama genel merkezden geri döndü. Bunun hakkında neler söylersiniz?

Benim şahsi işlerimin yoğunluğundan dolayı genel başkanımızdan affımı istedim. İstifa edeceğimi söyledim fakat genel başkanımız şöyle bir sözde bulundu: “Cepheden kaçmak bize yakışmaz, size de yakışmaz.” Dolayısıyla cihad yolunda her zaman emre uyarız. Emir demiri keser. Bizim parti terbiyemizde, aile terbiyemizde, milli görüş düsturunda hiçbir zaman liderin söylediğinin üzerine, genel başkanının söylediğinin üzerine söz söylenmez. Konuşulur, tartışılır, istişare edilir ama bizim için lidere itaat çok önemlidir. O yüzden biz Fatih Erbakan’ın “Devam” dediği sözünün üzerine ikinci bir söz söylemeyiz. Sağ olsun, Allah razı olsun bizi bu göreve layık gördü. Bizde bu konuda kaldığımız yerden daha hızlı bir şekilde devam etmeye söz verdik. İnşallah Kayseri’yi bulunduğu yerden daha iyi bir konuma getirmek için çalışacağız.

-Önder Narin, siyaset dışında neler yapar, neler ile ilgilenir?

Sanattan spora her konu ile ilgili bir il başkanıyım. Spor yaparım, mesela futbol oynarım. Bağlama çalarım. Çok sosyal bir yanım vardır. Bu konularda da halkın içinde bir insanım.

-Bağlama çaldığınızı söylediniz. Bağlama konusunda örnek aldığınız bir sanatçı var mı?

Uğur Işılak’ı çok severim. Yine Musa Eroğlu’nu çok severim. Benim için türküde ayrım yoktur. Müzik ruhu farklı bir ruhtur. Benim ruhumu hangi müzik okşuyorsa onu dinlerim.

-Spor yaptığınızı söylediniz. Hangi takımı tutuyorsunuz?

Sıkı bir Kayserispor taraftarıyım. Kayserispor’a karşı destek konusunda da elimizden ne gelirse yapacağız. Siyasi anlamda, maddi anlamda, manevi anlamda üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. Biz Kayseriliyiz ve tek takımımız Kayserispor. Artık temsilcimizin şampiyonluğa oynamasını düşünüyorum. Bir Bursa kadar varız. Bursaspor şampiyon oldu. Başakşehir sonradan kurulan bir kulüp olarak şampiyon oldu. Biz neden şampiyon olmayalım. Kayserispor’un artık küme düşme potasından çıkıp şampiyonluk konuşması lazım. Ben siyasi olarak iyi bir yere gelmem halinde Kayserispor’u şampiyon yapmak için adımlar atacağımı buradan duyurmak istiyorum. Çünkü sporu bilen içinde olan birisiyim.

-Futbol oynuyorum dediniz. Mevkiniz nedir acaba?

Ben kaleciyim. İyi tutarım. Kolay kolay gol yemem. O  yüzden siyasette de gol yemeyeceğime inanıyorum.

-Kayseri’de kültürel anlamda yapılması gerekenler nelerdir. Bir sanatçı olarak nelere dikkat çekersiniz?

Kültür sadece kitap okumak değil. Biz maalesef çok uzun yıllardır ilimizde yapılan ve ilimiz ile özdeşleşen pastırmaya dahi sahip çıkamıyoruz. Kastamonu ile kıyaslanıyor,. Bu bizim kültürümüzün bir parçası. Mantımızı tanıtamıyoruz. Şehirde mantı restoran sadece bir tane var. Başka illere gidin meşhur ürünleri için onlarca tanıtım ve satım yerleri mevcut. Önce genel kültürümüze sahip çıkmalıyız. Bir kültür mozayiğinin üzerinde yaşıyoruz ama tanıtım eksik. Maalesef birde sosyal hayat denildiğinde bazıları gece hayatını anlıyor. Ama biz diyoruz ki ailenizle gece çıktığınızda nezih bir ortamda yemek yiyebileceksiniz, eğlenebileceksiniz, canlı müzik dinleyebileceksiniz. Eğlenceyi alkolden ibaret sananlar var. Zamanında bize bunu vermişler. Demişler ki eğlence sadece alkolden ibaret. Hayır kardeşim öyle değil. Kaybettiğimiz nokta bu işte. Sanatsal faaliyetlerin aktivasyonunu Kayseri’ye getirmemiz lazım. Spor müsabakalarını ilimize getirmemiz gerekli. Tiyatroların Kayseri’de daha aktif olması lazım. Mesela bir film çevriliyor Kayseri’yi rezil ediyor. Biz buna müdahale edemiyoruz.

-Peki önem verdiğiniz kültür-sanat konusunu destekleyici projeleriniz var mı?

Bir kere yatay mimariye geçmemiz lazım. Kayseri mahalleleri yapmamız gerekli. Kayseri Selçuklu dönemi mimarisinin güzel örneklerini barındırıyor. Daha özgün mahalleler yaparak yaşantıyı Kayseri kültürüne uygun hale getirmemiz lazım. Modernleşme olarak kültür adına geçmiş ile geleceği harmanlamamız gerekli. Ben bu konuda elimden geldiği kadar mücadele edeceğim. Kayseri adına hiç susmayacağız.

-Peki bunları halka anlatıyor musunuz?

Biz her zaman halkın içindeyiz. Şu anda bile gidip konuştuğumuzda seçim mi var diyorlar. Biz sadece 6 ay değil her zaman halkın içindeyiz ve bunların hepsini anlatıyoruz. Biz seçim zamanı değil geçim zamanı halkımızın yanında olmayı tercih ediyoruz.

-Nakkaşsınız, sanatçısınız… Bu durum hayatınıza neler kattı?

Bana sabrınız nereden geliyor diye sorarsınız, nakkaşlıktan geliyor. Ruhunuz deseniz nakkaşlıktan geliyor. Çünkü nakkaşlık sanatı çok büyük sabır ister. Renklerin ahengi arasında kayboluyorsunuz, dünyayı unutuyorsunuz. O çizgileri bir araya getirebilmek için çok efor sarf ediyorsunuz. Dün odaklanmanızı oraya vermeniz gerekiyor. Bu nedenle sanat merkezleri kurulumuna büyük önem veriyorum. Böyle küçük atölyeler değil büyük ve çocukları zararlı alışkanlıklardan tamamen uzak tutacak komple tesisler olarak düşünüyorum. Bana yeniden doğsanız ne meslek seçerdiniz deseniz yine nakkaşlığı seçerdim.,

-Nakkaş olarak unutamadığınız eseriniz nedir?

Çamlıca Cami. Mesleğimin zirvesi diyebilirim. Biz orada Kayseri’yi temsil ettik. Ulusal bazda en büyük projeydi ve Kayseri’den bir sanat ustası, nakkaş ustası bunu başardı. Bu Kayseri içinde büyük bir başarı. Dolayısıyla ben Kayseri’yi çamlı Cami’nde temsil ettiğimi düşünüyorum. Yine Zonguldak’ta yapıyoruz çok büyük bir cami. Kırım’da Cuma Cami için çalışmalar sürüyor. Yurt dışında Fransa, Almanya, Bosna Hersek ve dünyanın bir çok bölgesinde cami yaptık.

-Peki bu sanatçı kimliğiniz siyasete nasıl yansıyor?

Sanatçı bir kişiyi siyasete getirirseniz sanattaki inceliği siyasete de yansıtır. Halkımızda bu sayede refahı, huzuru görür. Ben diyorum Türkiye için Fatih Erbakan, Kayseri özelinde de Önder Narin olarak siyasetin içinde olmaya devam edecek. Nereye kadar devam edeceğim. Kayseri’yi istediğimiz yer getirene kadar.

-Son olarak istediğiniz bir konu var mı? Vatandaşlara vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Vatandaşlarımız bizi iyi takip etsinler. Yeniden Refah Partisi’nin tüm sosyal medya hesaplarını incelemeye alsınlar. Vatandaşlarımızı Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın videolarını izlemeye davet ediyorum. Biz sadece Z kuşağına talip değiliz. A’dan Z’ye tamamı bizim gençlerimiz. Biz o konuda ayrım yapmıyoruz. Sadece oy düşünmüyoruz. Biz gelecek nesilleri yetiştirmeyi düşünüyoruz. Sloganımızda “Burada gelecek var” Bu iddialı bir söz. Biz bunu iddialı olarak söylüyoruz çünkü yapacağımızı biliyoruz. Kayseri’de gençlerin beni bir siyasi parti il başkanı olarak değil bir ağabey olarak görmesini istiyorum. Tüm Kayseri halkına sevgilerimi sunuyorum.


RÖPORTAJLAR 26.01.2021 11:19:00 0