Erhan KAN


YEL DEĞİRMENİ

Yukatel Kayserispor’da tam anlamıyla arapsaçına dönen transfer tahtasının açılması için olumlu açıklamalar gelmiş olsa bile bugüne kadar gerçeğe dönüşmüş bir icraat yok.


 

Yukatel Kayserispor’da tam anlamıyla arapsaçına dönen transfer tahtasının açılması için olumlu açıklamalar gelmiş olsa bile bugüne kadar gerçeğe dönüşmüş bir icraat yok. Maalesef geçmişten gelen dosyaların ardı kesilmeyecek gibi görünüyor. Bu durum transfer tahtasının açılması ile ilgili yapılan açıklamaları biraz daha güvenilmez hale geliyor. 

Son olarak Basın Sözcüsü Samet Koç’un sosyal medyada paylaştığı bir mesaj herkes gibi beni de umutlandırdı. Hatta küçükte olsa “İnşallah” şeklinde bir yorumda bulundum. Son derece kısa bir o kadar da iddialı olan açıklama sadece transfer tahtasının açılmayacağı hatta kırılacağı gibi bir söyleme sahipti. 

Aman diyeyim kırmaya dökmeye gerek yok! Sadece transfer tahtasını açtırsak bize yeter. Üstelik bunun biran önce yapılması son derece elzem. Özellikle kamp döneminden önce bu sorunun çözülüp teknik adamların elinin rahatlanması lazım. Aksi takdirde farklı senaryolar ile karşı karşıya kalabiliriz. 

Kayserispor’un en büyük sorunu maalesef borç ödeme gibi bir kültüre sahip olmaması. Her gelen yönetim sadece günü kurtarıp kendi etiketini yaptıktan sonra gelecek dönemleri umursamıyor. “Ben günü kurtarayım, benden sonrası tufan” anlayışı bugünlere gelmemizdeki sebebin en önemli nedeni. Şehrin kısıtlı imkânları ile bulunun üç-beş kuruş günü kurtaracak icraatlara harcanıyor hepsi o!

Sonuç olan bu kente, bu taraftara oluyor. Yönetime gelip kendi işini çıkıştıranlar, etiketini yapanlar farklı mecralarda yoluna dolu-dizgin devam ederken sıkıntıyı stresi taraftar çekiyor. Kayserispor’un öncelikle bu kültürden kurtulması lazım. Aksi tekdirde sorunların ertelenmesinden başka bir başarı göremeyeceğiz. “Her yönetim kendi döneminden sorumlu tutulmalı” bir beylik sözünden ileriye taşınmalı. Sözüm ona spor yasaları bunu gerektirir hale getirildi. Sadece laf!

Hangi yönetim kendi döneminden sorumlu tutulmuş bugüne kadar. Eğer öyle olsaydı, geçmiş yönetimlerde yer alanların bugün servetlerinde sanırım önemli azalmalar olmalıydı. Ama bizde göstermelik genel kurullar ile aklanan geçmişlerin yanında, yeni yönetimlere aynı yolu takip etme zeminini hazırlama geleneği sürüp gidiyor.

Nasıl borçlu aldığı yönetimleri kongrelerde aklıyorlarsa aynı toleransı kendileri içinde hak görenlerin devrinin bitmediği sürece bizim tahta çok açılır kapanır. Hatta yel değirmenine döner de kimsenin gıkı çıkmaz!