Metin SÖNMEZ


VAKİT DERS ALMA GÜNÜDÜR

Seçim geldi, geçti. O zaman buyurun geçim günlerine…


Seçim geldi, geçti. O zaman buyurun geçim günlerine…

31 Mart seçimlerine göre, sandıkta olan, sandıkta kalmadı elbette. Seçmen başta iktidar olmak üzere mesajını en net biçimde verdi. Şimdi yapılması gereken, siyasi yelpazenin içinde bulunan tüm partilerin bunu doğru okuması.

Öncelikle şu durum tespitini yapmakta büyük yarar var. İktidar ve muhalefet medyası içinde kerameti kendinden menkul isimlerin yergi-övgü noktasında yaptıkları analizleri bir kenara bırakın. Doğru, objektif ve net bir biçimde 31 Mart’ı anlatalım: Emekli, dar gelirli, çalışan, 14 ve 28 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’na bir şeyler anlatmak istedi ama kimse anlamadı. 

“Derinleşen bir ekonomik sıkıntı, enflasyon, hayat pahalılığı, alım gücünün düşmesi… Bu ülkede bunların hepsi var ama istikrarın sürmesi adına size bir avans veriyoruz ve bu sorunların çözülmesini bekliyoruz…” 14-28 Mayıs seçimlerinde seçmen bu durumu anlatmak istedi ama kimse görmedi, durumu kavrayamadı. … İktidar erki de, bu okumayı doğru yapamadı. Aynı seçmen muhalefete de “6’lı masada bir araya geldiniz ama asla güven vermediniz” göndermesini yaptı, anlayan anladı, anlamayan sınıfta kaldı, tabela partisi oldu.

İktidar cenahına gelince, “31 Mart bir yerel seçimdi” diye güzelleme yapan kim olursa olsun bilin ki, sandıktan çıkan sonuçtan hiçbir şey anlamamış demektir; yanlış yolda yürümektedir… Bu seçim bal gibi de emeklinin, dar gelirlinin, geçim sıkıntısı içinde kıvranın öfkeli insanların geliştirdiği tavırdır. Yani 31 Mart, yalnızca yerel seçim değildir. Bu süreç içinde rakipleriyle polemiğe girmeyen, mutedil bir dille yol alan ve doğru menzile yürüyen CHP hedefe ulaşmıştır. İktidarın ısrarla görmek istemediği geçim endeksli tablo, kendisine negatif oy olarak geri dönmüştür.

Bu sütunlardan, ya da sorulan soru üzerine bilmem kaç kere anlatmaya çalıştım. Birileri ısrarla Türkiye gerçeklerini görmezken, sorunları halının altına süpürürken, rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, “Boş tencerenin gönderemeyeceği iktidar yoktur” veciz sözü ilk hatırlatanlardan oldum… Nihayetinde gele gele bugünlere geldik, Demirel’in tecrübeyle sabit sözü, ete kemiğe büründü, karşımızda duruyor.

Yine bu sütunlardan bilmem kaç kere, küskün seçmen sayısının sanıldığından çok fazla olduğunu altını çize çize ifade ettim… Gerçekten de öyle oldu. Diğer seçimlerle kıyasladığımızda7-8 puanlık düşüş gözledik. Neredeyse 4 seçmenden 1’i sandığa gitmemiş… Bu çok ciddi rakam. Bakın bu konuda da absürt yaklaşımlar var… Yalnızca iktidar yanlısı seçmenlerin sandığa gitmediği konuşuluyor. Külliyen yanlış. Yalnızca iktidara yakın seçmen değil, muhalefet içinde kalan siyasi partilere oy verenler de bu seçimi “pas” geçti. Daha net yazarsan, bu işten en çok etkilenen AK Parti ile İYİ Parti oldu. Kısmen MHP’de nasibini aldı.

Tamamen tartışmaya kapalı bir durum ise, seçimin iki galibi olduğudur. Gerisi lafı güzaftır. Kazananlardan biri CHP, diğeri YRP’dir, 31 Mart’ın açık ara galipleridir. Bir diğer kayda değer durum ise, Türk Milliyetçiliği üzerinden siyaset yapan 3 partinin birden ciddi sarsıntı yaşamasıdır. MHP, İYİ Parti ve Zafer Partisi’nin 14-28 Mayıs süresinde aldıkları total oy yüzde 25 civarına gelmişken, bugün toplamları yüzde 10 civarında seyretmiştir. Apaçık orta yerde duran bu kaybın nedenli iyi araştırmalıdır.

Kayseri’ye baktığımızda ise, metropolde Cumhur İttifakı seçimi kazanırken dikkat çekici kayıplar yaşamışlardır. 2019’da aynı adaylar yüzde 63 ile koltuğa otururken, bugün 37-38 bandına sıkışıp kalmışlardın. Kayıp 25 puan var… Çok ama çok ciddi bir rakam duruyor orta yerde. Eminim ki, hem AK Parti, hem de MHP kaçıp giden 25 puanlık farkın ne kaynaklı olduğunu doğru analizle yorumlayacaktır.

İlçelere gelince, CHP kazancını ilan etmiştir. Elinde avucunda hiç olan CHP 4 ilçeye birden sahip olmuştur. Bu ilçelerden 2’sini AK Parti’den, 2’sini ise MHP’den almışlardır. Ayrıca kent genelinde de oylarını arttırarak, bir mesafe kat ettikleri, önemli gerçek olarak karşımızda durmaktadır. İYİ Parti’ye gelince, Kayseri’de Türkiye ortalamasının çok üzerinde oy alırken,  Tomarza ilçesini kazanarak da bir tavır geliştirdi ama hepsi bu kadar. Zira alınan olağanüstü kongre ve ülke geneli kayıplar partide fena halde fırtınalı günleri beraberinde getirdi.

Elbette kazananlar kulübüne adını yazdıranlar arasında YRP var Kayseri’de. Çok fazla çalışmaya gerek dahi duymadan, AK Parti’den kaçan tepki oylarının önemli bir bölümünü bünyelerine katarak, kazançlı çıktılar.

Sözün özü şu: İktidar kendisine verilen mesajı doğru alır ve gereğini yaparsa, toparlanır, yoluna devam eder. Fakat sokağa gözlerini kapatır, kulağının üzerine yatmaya devam ederse, ANAP’ın 1989’da yaşadığı çözülme sürecinin benzerini ve “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü iliklerine kadar yaşar.

CHP’ye gelince, başarısını çalışmak ve vatandaşa endekslemek olarak güncellerse ne âla ama aksi bir durumda bugünleri mumla arar. Hâsılı, herkes otursun ve dersine iyi çalışsın. Vakit, ders çalışma, ders alma günüdür.