Dilara ATEŞ


TEFERRUATA GEREK YOK!

Günümüzün sorunlarından hatta bana sorarsanız en önemli bulduğum sorunlardan bir tanesi toplumsal yaşam için gerekli olan asgari vicdan duygusundan yoksun, insanları ve değerleri dikkate almadan yalnız kişi kendisini düşünerek bencilce hareket etmeleridir.


Ne yazık ki günümüzde de bu yaşam stili ile yaşayan çok sayıda insanımız bulunmakta.

Herkes kendi keyfinin ekseninde yaşamayı içselleştirmiş. 

İnsanlar, kendi çıkarlarını maksimuma yükseltmek için bir başkasının hakkını gasp etmekten çekinmez hâle gelmişler. Toplumun genelinde büyük bir ahlaksızlaşma baş gösteriyor. 

Çıkar ve menfaat uğruna yapılan eylemler, uygulamalar, alkışlar, övgüler aldı başını gidiyor.

Öyle bir dönem ki bu dönem başkasının hakkını yemek sıradanlaştı, normalleşti…

Eskiden kul hakkı vardı. İnanan inanmayan, herkes başkasının hakkı geçmesin diye dikkat ederdi. 

Şimdilerde kul hakkı, mala ve emeğe çökmek normalleşti.

Âdeta kul hakkı yemeyi kendilerine hak saydılar!

Bu ülkede her daim fırsatçılar olmuştur, belli ki bundan sonra da olmaya devam edecekler…

Sahi ne diyordu şair; “Bu ülkede hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi.”

Yazılacak, çizilecek çok söz var ama hiç teferruata gerek yok. 

Bizler yine de karalar bağlamadan, umudu elden bırakmadan, inancımızı kaybetmeden güzel şeyler düşünelim ki, niyet neyse akıbet o olsun…