Ömer Faruk HAMURCU


TARİHİ SEÇİMDEN ÇIKARILACAK DERSLER

14 Mayıs seçiminde ilk kez birçok gerçek yaşandı.


14 Mayıs seçiminde ilk kez birçok gerçek yaşandı.

Algılar ve olgular savaşında gerçekler kazandı.

Rekor katılım demokratik sistemin sahiplenilmesi açısından çok önemliydi.

İttifaklar barajı kaldırdığı için psikolojik olarak belli sayıdaki seçmeni sandığa yönlendirdi.

Seçimin en önemli sonuçlarından birisi, seçmenin dış baskılara boyun eğmeyeceği beklentisiydi.

Bu gerçekleşti.

Seçim sonuçlarının bir başka mesajı şu.

Seçmen şunu söyledi:

“Ekonomik gerçekler, sosyal problemler, hayat pahalılığı ve benzeri sorunlar var olsa da en önemli sorun ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve egemenliğimizdir.”

ABD ve AB ve kandil o kadar açık seçimlere müdahale etti ki evlere şenlik.

Ters tepeceğini söylemiştik.

Bizim insanımız kendi getirir, kendi götürür demiştik.

Ters tepti sonuçta.

Beklenenin tersi oldu.

Yedi düvel birleşti.

Başarılı olamadı.

Dış müdahalenin başarılı olduğu ülkelerin durumunu vatandaşlarımız her gün ibretle izliyor.

Ülkemize biçilen ve giymesi için dayatılan deli gömleğini giymedi.

Parçalayıp attı.

Kılıçdaroğlu sayısız yenilgilerine birisini daha ekledi.

Dünya siyaset tarihine en çok kaybeden parti genel başkanı olarak geçti.

Bu rekor kolay kolay kırılamaz artık.

Dokunduğunu batırıyor.

Kaçlı olduğu iyice karışan Sarıyer Dolmuşu gibi her gelenin yer bulduğu altılı yedili sekizli masa altı yan koltuklu gibi masadakilere de kaybettirdi.

Bu süreçte bir şey söylenmişti.

Kılıçdaroğlu kazanamayacak aday denmişti.

Hiçbir seçimi kazanamamış biri bu seçimi nasıl kazanacak tı?

Fakat dış güçler özellikle O’nu istedi.

Kandil adayımız Kılıçdaroğlu dedi.

Hapisteki Demirtaş övgüler dizdi.

Güzellemeler yaptı.

Adayımızdır dedi.

Var gücüyle desteklediler.

Şimdiden cumhurbaşkanı ilan ettiler.

Yetmiyormuş gibi belediye başkanlarını cumhurbaşkanı yardımcımız anonslarıyla karşıladılar.

23 Nisan Çocuk Şenliği gibiydi son aylarda sahneler.

Biri başbakanım diyor.

Öteki cumhurbaşkanı.

Herkes birbirine ulufe gibi makam dağıttı iki aydır.

Peki, halk ne yaptı bu şekilde?

Hepsini dağıttı.

Orta oyununa son verdi.

Masanın altı da üstü de kalmadı.

CHP sözde iddialı birçok partiyi yayına alarak girdiği seçimde kemik oylarını ancak salabildi.

İmamoğlu ve Yavaş’ın hiçbir katkısı olmadı.

Yenilen pehlivan güreşe doymaz demiş atalarımız.

Bence bu değişmeli artık.

Yenilen Kılıçdaroğlu yinede bırakmaz.

Bence Kılıçdaroğlu siyasi bir deha olarak partinin başında ebediyyen kalmalı ve asla o koltuğu bırakmamalıdır.

Yazık olur yoksa bu kıymete.

 

Seçim sonuçlarının

AK PARTİ’ye mesajı

 

Sonuçlar AK Parti'ye de önemli mesajlar verdi.

Bu mesajlar çok iyi okunmalı, gereği süratle yapılmalıdır.

Meclisteki temsil sayısından bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki alınan rakamlara kadar çok iyi analiz edilmelidir.

Her devrin adamlarının verdiği coşkuyla oluşacak zafer sarhoşluğu en büyük tehlikedir.

Sekiz ay önce tablonun nasıl olduğu ve o günlerde her tarafı oynayan kişilerin neler yaptığını bilmeyen yok.

Sürekli kazananların yanında olmak için pusuda bekleyenlerin hangi partilere kapağı atmak için iskele uzattıkları ayan beyan görülüyordu.

Şimdi maşaallah sadakat timsali gibi yalakalıkta sınır tanımıyorlar.

Bu tipler zarar veriyor.

Sürekli rant peşinde koşan, kesinlikle almaya odaklanmış kişilere fırsat verilmemelidir.

Platonik sevgiyle hiçbir beklentisi olmadan ülkesini seven ve sessiz sedasız mücadele ederek ön plana çıkmayan insanımız zaferin asıl mimarı olmuştur.

Onların pastadan pay alma beklentisi yoktur.

Gözü gönlü toktur.

Ünvan makam beklemez.

Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne yönelik tehdidin boyutu karşısında seçmenimiz diğer eleştirileri saklı tutmak kaydıyla oy vermiştir AK Parti’ye.

Verdiği oyu; her şey güllük gülistanlık olduğu için her şeyi onayladığı için şeklinde okunursa yandı gülüm keten helva.

Birileri elde ettiği konumlarını korumak için böyle yorumlamaya kalksada bir dünya lideri olan Recep Tayyip Erdoğan tabloyu hakkıyla değerlendirecek ve gereğini yapacaktır.

Nitekim balkon konuşmasında yeni dönemin ipuçlarını açıklarken bu konuya dair özel mesajlar vermiştir. 

Halk samimi insanı seviyor.

Anadolu insanı doğal, mert, riyasız yapıdan hoşlanıyor.

Batı kültürü bizim doğamıza ters.

Sevdiğine canını verir.

Onları yalnız bırakmaz.

Bunu istediği için yapar.

İnancından ve töresinden kaynaklanan bir öğretir bu.

Ancak zorla dayatmalara karşı direnir.

Canı pahasına boyun eğmez.

Ölür ama pes etmez.

Artık dünya bu gerçeği anlasın.

Yoksa hezimetleri daha da kötü olacak.