Yukatel Kayserispor, “11 puanlı başlangıç”, “Son yılların en iyi başlangıcı” hikâyesiyle bu haftaya geldi…
Dikkat etmek gerekir, son üç maçtır kazanamıyoruz…
Önümüzde oynayacağımız 3 maç ise çok zor maçlar. Konya deplasmanı, içeride Karagümrük, deplasmanda Fenerbahçe…
3 maçlık bu serinin ilk iki maçı kazanılacak maçlar…
Galatasaray maçında izlediğim Yukatel Kayserispor, Konya’yı deplasmanda, evinde ise Karagümrük’ü mağlup eder…
Konya karşısında izlediğim Yukatel Kayserispor ise o 3’lü defans ile ikisinden de fark yer…
Şimdi karar vermenin tam zamanı…
Ya Galatasaray maçında oynadığı gibi boş alan bırakmayacak, basacak ve 4’lü defans oynayacak, ya da 3’lü defans sistemini oturtacağım diye Konya ve Karagümrük maçını da kazanma şansı varken kaybedecek…
Hikmet Karaman inşallah Galatasaray maçında alınan galibiyetin Hikmet’ini çözer…
Aslında çok çözülecek bir durum yok…
Eldeki kadro 3’lü defansı oynayamıyor ve bu sevdadan vazgeçilmesi lazım. Nasıl ki emekçi kardeşlerimiz “Evde çoluk çocuk ekmek bekler” diyor, aynısı Hikmet Karaman için de geçerli…
Yukatel Kayserispor camiası galibiyet bekler Hikmet hocam…
Şimdi deli sevdaların peşinde koşma zamanı değil…
Bu haftalarda kopmalar yaşanacak ve altta düştü gözüyle bakılan takımlar peşine takıldı, selamı çaktı…
Bu dakikadan sonra peş peşe gelecek 2 galibiyet, senin de onlara “Haydi arkadaşlar bana müsaade, üst sıraları kovalayacağım” deme fırsatını getirecek…
Çok iyi anlamak, çok iyi etüt etmek gerekir. Her fırsatta başarılı olmasını istediğimiz Hikmet hocamızın arkasına bakarak gitmesini istemiyoruz.
Ya bu sevdadan vazgeçilecek, ya da bu diyardan göçülecek…
Bunun başka bir izahı yok…
Gel bu 3’lü defans sevdasından vazgeç…
İlla 3’lü diyorsan, galip gel taraftara 3’lü çektir.
