Seçimler; muhakkak ki milli iradenin sandıkta tecellisidir.
Elbette, egemenlik de kayıtsız şartsız milletindir.
10 ay önce, 10 ay sonra ikinci kez sandığa doğru süratle yol alıyoruz. Öncesi genel seçimdi, tercih yapıldı, konu kapandı. Şimdi de yerel yöneticiler için tavrını belirlemeye hazırlanıyor yurdum insanı. Hem Kayseri, hem de ülke bazında bağımsızlar da dâhil olmak üzere aday bolluğundan bahsetmek mümkün. Orta yerde ciddi manada bir yarış var. Demokratik çerçeve içinde olması gereken de bu.
Siyasi partiler ve adaylar da parti politikalarını, düşüncelerini, yapacaklarını, yapmak istediklerini, projelerini anlatarak oy istiyor. Seçim sathı mailinde son iki haftaya doğru koştururken, dikkat çeken husus şu: Siyasi partilerdeki iştah, seçmende yok. Ya da şöyle diyelim, seçmenin önemli bir bölümünde seçim havası hissedilmiyor.
Seçimin ramazan ayına denk gelmesi sebebiyle gibi bir yaklaşım var ama ben bunu doğru bulmayanlardanım. Bu ülkede bilmem kaç kez ramazan ayı içine denk gelen seçimler gördük. Tam tersi, o dönemlerde ramazan ayına denk gelen günlerde muazzam coşkulu zamanlara eşlik ettik. O coşku yüklü günlerden şu sıralarda eser yok. Gürül gürül kampanyalar da görmüyoruz. Keza parti tabanlarında yitip giden heyecanlar söz konusu. Mübalağa etmeden bütün partiler için aynı ifadeleri farklı dozajla kullanmak gayet makul olur kanaatindeyim.
Heyecandan uzak, hatta sakinliğe varan noktaya ulaşan bu sessizliği neye yormak lazım?
En önemli soru bu…
Partilerdeki heyecan, seçmenin önemli bir bölümünde niçin aynı etkileşimi yapmadı?
Daha öncelerde de ifade etmeye çalıştığımız gibi, 10 aylık dönemi kapsayan periyotta art arda iki seçimin yaşanıyor olması birince etken. İkinci bir durum ise tamamen geçim odaklı. Bahsettiğimiz ikinci gruba giren seçmen, “Seçim gelmiş neyime” türküsü eşliğinde yol alıyor. Sandığa gitmeme gibi bir eylem ihtimali giderek yükseliyor. Son iki haftada bu haller ne yöne evrilir bilemem ama seçimleri hayatının üçüncü planına atan bir kitleyi görmezden gelmek, hataların hatası olur.
Dediğimiz gibi, şunun şurasında iki haftalık bir zaman dilimi var. Bu sessiz seçmen kitleleri ne anlam ifade ediyor, seçim nasıl sonuçlanacak, kimler kazançlı olacak, kimler kaybedecek hepsinin cevabı 31 Mart akşamı belli olur. Dahası herkesin tıraşı gözünün önüne iner, bekleyelim, görelim!
