Metin SÖNMEZ


SAĞLIK VE AKIL SAĞLIĞI!  

Belki gözden kaçıyor, belki de farkındasınız, bilemiyorum ama son zamanlarda intihar olaylarında artış yaşandığı aşikâr.


Belki gözden kaçıyor, belki de farkındasınız, bilemiyorum ama son zamanlarda intihar olaylarında artış yaşandığı aşikâr.

Sebepler farklı olsa bile, illa ki pandeminin etkisi var. Açmazlar; çıkmazlar, ekonomik baskılar darken son kertede, canına kıyanların sayısı azımsanmayacak seviyeye doğru hızla ilerliyor.

Daha yakın zamanda yapılan açıklamada, Türkiye genelinde 15 polis memurunun son bir ay içinde intihar ettiği gündeme geldi.

Küresel salgının getirdiği en büyük dalgalardan birisi de, hiç kuşku yok ki ruh sağlığı üzerinde oldu. Zaman zaman bu sütunlardan anlatmaya çalıştık ama bir yere kadar.

Devretmeye hazırlandığımız hafta içinde yine kimselerin ilgi alanina girmeyen enteresan rakamlar çıktı karşımıza. Açıklama, Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) geldi.

DSÖ, 100 ölümden birinin intihar kaynaklı olduğunu" belirterek, “Kovid-19 döneminde, iş kayıpları, finansal stres, sosyal izolasyon gibi sebeplerden ötürü intiharları önleme konusunda daha dikkatli olma” çağrısı yaptı.

DSÖ, “Her yıl intihar sonucu, HIV, sıtma, meme kanseri, savaş ve cinayetten daha fazla insan öldüğünü, her 100 ölümden birinin intihar olduğunu” bildirdi.  Doktor Alexandra Fleischmann, “Kapsamlı bir ulusal intihar önleme stratejisinin tüm hükümetler için nihai hedef olmasını” istedi.

DSÖ, intiharın, “15-29 yaş arası gençler arasında trafik kazası, tüberküloz ve kişilerarası şiddetten sonra dördüncü önde gelen ölüm nedeni” olduğunu belirtti ve şu önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi:

-Tehlikeli ilaç ve ateşli silahlar gibi intihar araçlarına erişimi sınırlamak,

-Medyayı, intihar bildirilerini sorumlu bir şekilde yapması için eğitmek,

-Ergenlerde sosyo-duygusal yaşam becerilerinin geliştirilmesi,

-İntihar düşüncesi olanların erken teşhisi, değerlendirilmesi, yönetimi ve takibi.

Pandemi-ekonomi arasında sıkışan ve haliyle kısıtlanan özgürlüklerle duygu durum bozukluğu günlerinde insanlar çözüm yolu arıyor. Tam bu noktada başta iktidar olmak üzere, sosyologlar, psikologlar dâhil olmak üzere medyanın bütününe de önemli görevler düşüyor.

Zor günlerden geçiyoruz farkındayız ama bunu da atlatırız.

Herkese sağlıklı ve akıl sağlığının yerli yerinde olduğu günler dilerim.