Yukatel Kayserispor, üçüncü hazırlık maçında galibiyet ile tanıştı. Sarı-Kırmızılı temsilcimiz ligin son şampiyonu Beşiktaş’ı İstanbul’da 3 farklı geçerken, taraftarına da yeni sezon için umut verdi. Daha önce Samsunspor ve Ballkani karşısında bekleneni veremeyen Kayserispor’un bu galibiyeti hem takıma hem camiaya moral verdi.
İlk iki maç sonrasında kurduğumuz cümleleri bu maçta da kurmakta fayda var. Nasıl ki Samsunspor’a yenilen, Ballkani ile berabere kalan takımımız için “Bu sadece hazırlık maçı” cümlelerini kurduysak, hatırlatmakta fayda var. Beşiktaş ile oynanan maçta sadece bir hazırlık maçı idi. Kimse bu maçın skoruna bakarak havaya girmesin.
Şimdiden “Her şey çok iyi olacak” modu ile bir rehavet ortamı yaratılmasın. Dediğim gibi ilk iki maçta olduğu gibi sadece hazırlık maçı oynadık. Rakip gününde değildir, tam kadro sahaya sürmemiştir, farklı bir oyun formatında sahaya çıkmıştır veya siz çok iyi bir gününüzde olabilirsiniz. Bunun için skora bakmak yerine kişisel performanslara bakıp, oyuncu profilinizi oluşturmakta yararlanabilirsiniz bu maçtan. Bunun dışında kesinlikle farklı bir duyguya kapılmaması camia için faydalı olacaktır.
Yeni transferler takıma uyum sağladıkça, istenilen isimler takıma katıldıkça lig öncesi adım adım hazır olmaya doğru gideceğiz. Hazırlık maçlarında alınan skorlar lig öncesinde bizim için pek önem arz eden doneler değildir. Bu maçın tek farklı noktası son şampiyonu yenmenin bir moral vermesi olebilir. Bir de Teknik Direktör Yalçın Koşukavak’ın doğruyu görmesi elbette…
Daha önceki hazırlık maçlarında üçlü defans kurgusunu deneyen Yalçın Koşukavak istediği sonuçları elde edemedi. Ama Beşiktaş maçında doğruyu bularak yeniden dörtlü defans kurgusuna geçti. Takımın alışık olduğu bu sistem özellikle güçlü takımlar karşısında oyuncuların daha kendinden emin sahaya çıkmasının önünü açıyor. Bizim sistemimiz ki yapılan son transferleri de değerlendirdiğimizde 4-2-3-1 ve 4-1-4-1 dışına çıkmaz, çıkmamalı. Özellikle deplasman ve İstanbul takımları karşısında bizim için 4-4-2 bile lüks bir sistem…
Yalçın Koşukavak elbette aklındaki sistemleri deneyecek. Lakin en doğrusunu sezon öncesinde bulmalı ve bu sistem üzerinde taktik çalışmalarını yapmalı. Aksi takdirde sezonun ilk haftalarında sistem yüzündün kaybedilecek maçlar, iki sezondur düşme psikolojisi yaşayan camiaya yeni bir stres dalgasının içiresine sürükler ki bu dalganın içinden çıkmak büyük emek isteyecektir.
