Dilara ATEŞ


PANDEMİ, SINAVLAR VE GENÇLİK

Öncelikle bu sütunlarda ilk köşe yazımı kaleme alarak sizlere hitap etmenin mutluluğunu yaşadığımı belirtmek isterim.


Öncelikle bu sütunlarda ilk köşe yazımı kaleme alarak sizlere hitap etmenin mutluluğunu yaşadığımı belirtmek isterim.

Son bir yılı geçkin süredir dünya geneli olduğu gibi ülke genelinde de koronavirüs salgını ile mücadeledeyiz.

Elbette her meslekte olduğu gibi bazı sorunlar özellikle genç nesilde etkisini daha çok göstermekte. Uzaktan eğitim, üniversite, lise ve dengi okul öğrencilerini etkilediği gibi üniversite sınavlarına hazırlanan genç nesli de etkisi altına aldı.

Sokağa çıkma kısıtlamaları ve son zamanlardaki hafta sonu kısıtlamaları ile sınav stresi de birleştiğinde özellikle 18 yaş civarı gençlerin evden başka bir yerde kımıldayamaz hale gelmesi ise gençlerin enerjisini köreltmekten uzağa gidemedi.

Ne diyelim!

Umarım salgın biter ve genç nesil yeniden sokakta, sınav sıralarında ve okul yolunda yerlerini alırlar.

Dijitalleştiğimiz bu günlerde, bende üniversite sınavına hazırlanan bir aday olarak, salgının bitmesi ve güzel günlerde, daha güzel şartlarda üniversiteli olup geleceğe katkı sağlama hedefinde olan bireylerle bu yolda yürümek istiyorum.

Bu zor dönemde en büyük görev aile büyüklerine ve devlet büyüklerimize düşüyor. Bu kadar enerji dolu bir neslin, evinde olması ve hayatının kalan bölümlerine etki edecek sınavlar için eğitimini yüz yüze alamaması stresin büyüğünü kendiliğinden getiriyor.

Bu dönemi hep birlikte aşacağız…

Ancak bu dönemi aşarken, biz gençler için biraz daha fazla anlayış, biraz daha fazla esneklik olsa hiç fena olmaz.