Metin SÖNMEZ


ORASI ÇIKMAZ SOKAK

Lafı hiç eğip bükmeye gerek yok; toplumsal çürümüşlüğü nirvanaya yol aldığı dönemdeyiz.


Lafı hiç eğip bükmeye gerek yok; toplumsal çürümüşlüğü nirvanaya yol aldığı dönemdeyiz.

Bin bir pespayelik hayatın her alanında egemen. İşin kötüsü artık kimse bu dejenarasyondan şikâyetçi değil. 

Bugünlere illa da bir benzetme yapacak olursak, ‘kör tuttuğunu öper’ düzenini dibine kadar yaşıyoruz.

Yıllar içinde adalet duygusu avucumuzun içinden kayıp gitti, biz de seyrettik. Şimdi ise, “Varsa pulun cümle âlem kulun” günlerinin önünde saygıyla(!) eğilmek durumunda kalıyoruz.

İnsanlık ve ahlak taca çıktı, vicdan auta; kimin eli kimin cebinde belli değil.

Hayatın her alanında göçüğün altında kalmış insanlarız artık.

Namus, şeref, onur, ülke topraklarını terk etti, ediyor. Üzgünüm ama biz de olanı-biteni iç çekerek izliyoruz.

Üç kuruş için kulağını deldiren, karşısındakine çıkar için ram olanlar karşımızda resmi geçit yapıyor.

İyiliğin, faziletin yüzüne tükürülürken, ‘tut şunun ucunu götürelim abi’ felsefesi elmanın içindeki kurt gibi toplumu kökten kemirmeye devam ediyor.

Mesela memleketin hali, pürmelalini anlamak adına, akli melekeleri yerli yerinde olan normal bir insanın, sosyal medya platformlarında kısa bir tur attığında, gördüğü aşağılıklar karşısında zıvanadan çıkmaması mümkün mü?

Topyekûn bozulduk; bozdular bizi. Hatta bozuk para gibi harcadılar da haberimiz yok.

Artık her türlü müptezellik revaçta… Hem haksız, hem yüzsüzler tüm köşe başında hazır kıta bekliyor ve bunlar baş tacı ediliyor…

Uyuşturucu, hırsızlık, fuhuş gibi durumlar içselleştirilmiş, kanıksanmış ve rutin hale gelmişse, tepki bile verilmiyorsa, benim güzel ülkemin gittiği yol hangi adrese çıkar acaba?

Hâsılı kelam; hepimiz aynı bağın üzümüyüz… Kimseyi suçlamaya gerek yok ama üzüm de üzüme baka baka kararıyor… Net olan şeyse, tünelin ucunda ışık görünüyor ama orası da çıkmaz sokak.