Dilara ATEŞ


“ÖNCE BEN” DİYEBİLMEK…

Son yılların popüler konularından birkaçı kendini sevmek, kendine iyi davranmak ve öz şefkat.


Son yılların popüler konularından birkaçı kendini sevmek, kendine iyi davranmak ve öz şefkat. 

Fakat bizim toplumda kendi ihtiyaçlarımıza, görüşlerimize, mutluluğumuza odaklanmak bencillik olarak adlandırılır. 

Oysaki insan “önce ben” dediğinde değil. “Sadece ben” dediğinde sorun başlar. 

Şartlar ne olursa olsun insan öncelikle kendini düşünmeli kendisiyle ilgili olmalı bu bencillik değildir. 

Asıl bencillik, her şeyden önce kendini başkalarının yerine koymamaktır, sadece kendini düşünmektir. 

Ama gel gelelim bunu kime nasıl kabul ettirebilirsin. 

Evet, kimse dünyayı değiştiremez ama bizler kendi dünyamızı değiştirebiliriz. 

Bu durumda düşüncelerinizin illa birileri tarafından desteklenmesini beklemeyin. 

Neden mi? Çok basit, saygıyı hak ediyoruz. Saygıyı hak ediyorsunuz.

Özetle gücü dışarıda değil, kendi içinizde aramaya odaklanın. 

Misal günlük yaşam koşuşturması içinde kendimizi ihmal ediyoruz. 

Bir telaş ve koşuşturmayla biten günün ardından hangimiz “bugün kendim için ne yaptım? 

Sorusuna olumlu cevap verebiliyor? 

Ben söyleyeyim, olumlu cevap verebilen çok az sayıda insan vardır. Sizler bunlardan biri olmayın…

Kısacası ihtiyacımız olan her şey, kendi içimizdedir. 

Kendi köklerinize tutunursanız, en sert rüzgârların bile sizi etkilemediğini görürsünüz. 

Unutmayın ki kendinizden başka hiç kimse, sizin kurtarıcınız olamaz!

Hayatınızın başrolü siz olun… Bu bencillik değildir!

Ne güzel söylemiş Oğuz Atay:

“Kimi istersen onu seç ama önce kendini seç; Kendin için yaşa, kendin için sev. Kendini dinle her zaman. Ancak o zaman bulabilirsin mutluluğun formülünü.”