Ülke genelinde resmi ve özel 71 bin 320 okulda 1 milyon 172 bin öğretmen, 17 milyon 436 bini aşkın öğrenci ile eğitim son sürat devam ediyor…
Dile kolay 1,5 yıl ara verilmiş ve “Haydi çocuklar okula” diyoruz…
Pandemi döneminin psikolojik sorunları ile halen baş edemez durumda olan çocuklar, hastalığın devam ettiği süreçte okullara alındı…
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Gelinen noktada artık aşı çok kolay erişilebilir bir nesneye dönüştü ve vatandaşlarımızın aşılanma oranı giderek artıyor. Şu anda bilimsel yaklaşımlar içinde başka bir çözüm yolu da yok. Aşı olacağız; maske, mesafe ve hijyene dikkat edeceğiz. 6 Ağustos tarihinden itibaren Bakanlık görevini devraldıktan sonra, devir teslim töreninde de açıkladığım gibi okullar ilk açılan ve son kapatılan yerler olmak zorundadır” diyor…
“Okullar ilk açılan ve son kapatılan yerler olmak zorundadır”
Bakın bu cümlenin özeti, geleceğimiz olan çocuklar ve gençler ateşten gömleği giyecek şeklindedir…
722 milyon liralık ödenek, 71 bin temizlik personeline 42 bin ilave…
Tamam…
Gerekli tedbirler alınıyor gibi görünüyor…
Ancak, görünmeyen bir düşmana karşı savaşta ilk açılan ve son kapatılan yerlerin okullar olması veliler tarafından kabul edilebilecek bir durum değil gibi görünüyor.
Okullarda ki vaka sayıları hem Türkiye’de, hem de Kayseri’de açıklanmıyor…
Kimse çocukların kaçının bu hastalığa yakalandığını bilmiyor. Yapılan tek açıklama okula devam eden yaş ortalamasında vaka sayısının yüzde 30’lara ulaştığı iddia ediliyor.
Mevcut rakamın yüzde 30’u…
Veliler tedirgin, Milli Eğitim kararlı…
“Okullar ilk açılan ve son kapatılan yerler olmak zorundadır”
Allah bütün insanlığa, eğitim gören çocuklara sağlık versin ve o çocukların anne-babalarına da sabır versin.
Tedbirini almayanlar ise kul hakkına girdiğini unutmasın.
