Metin SÖNMEZ


NEYİN İPİNE SARILACAĞIZ?

Aşıda kritik eşik geçiliyor. Bunu sayısal anlamda ifade edersek, teminde çıkan arızalar giderildi ve yeter seviyeye ulaşılınca da, beklenilen ivme ortaya çıktı. Bunu hem ülke geneli, hem de Kayseri adına söylemek mümkün.


Aşıda kritik eşik geçiliyor. Bunu sayısal anlamda ifade edersek, teminde çıkan arızalar giderildi ve yeter seviyeye ulaşılınca da, beklenilen ivme ortaya çıktı. Bunu hem ülke geneli, hem de Kayseri adına söylemek mümkün.

Küresel salgının sonlandırılması adına şu anda elde bulunan tek koz, aşı. Fakat ulaşım noktasında sıkıntılar vardı. Haziran ayı itibariyle üç farklı aşı türevinin ülkeye giriş yapmasının ardından 40 yaş ve birçok meslek grubunun işin içine dâhil edilmesiyle birlikte çok değişti.

Bakın mesela, Kayseri’de günlük bin civarında gerçekleşen oran 7’ye, hatta 8’e, 10’a katladı. Türkiye geneli ise 35 milyon sınırına dayandı. Maskelerden kurtulmak ve eski günlere dönmek adına yapılabilecek en makul şey, ulaşabildiğiniz aşıyı olmak.

Biontech ve Sinovac aşılarının ardından Rus patentli Suputnik V de dün itibariyle Türkiye’nin listesi içinde yer aldı. Üçünün de bilimsel verileri ortada. Birçok ülke aşı diye kıvranırken, Türkiye’nin elinde üç alternatif olması muazzam bir seçenek. Çin kendi nüfusunun 1 milyarına yakınını aşılamışken, ABD 300 milyonu devirmişken, daha da önemlisi bilim insanları konuyla ilgili son sözü söylemişken, tevatürler ve kulaktan dolma bilgileri bir kenara bırakarak, sırası gelen kolları sıvamalı. Yalnızca kendi için değil, toplum sağlığı adına da bu olmazsa olmaz koşul.

Aşılamada mesafe kat eden ülkelere baktığımızda, hayat normale dönüyor. Bu açıdan, normalleşmeyi aklımızdan geçiriyorsak, sorumlu bireyler gibi davranmalıyız.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e atfedilen, “Eğer bir gün benim sözlerimle bilim ters düşerse bilimi seçin” ifadelerinin kime ait olduğu tartışmalı Fakat daha önemli saptamalar var… Atatürk’ün, 25 Eylül 1924 yılında Samsun İstiklal Ticaret Okulu’nda öğretmenler için verilen bir çay ziyafetinde yaptığı konuşma bilim ve bilimselliğe dikkat çekiyor. Öğretmenlere seslenen Atatürk şu ifadeleri kullanıyor:  Dünyada her şey için; uygarlık için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir; fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir, yanlışlıktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki devrelerinin olgunlaşmasını kavramak ve yükselişini zamanla izlemek şarttır. Binlerce sene önceki ilim ve fen dilinin çizdiği kuralları, şu kadar bin sene sonra bugün olduğu gibi uygulamaya kalkışmak, elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir. Çok mutlu bir duygu ile anlıyorum ki; söz söylediklerim bu gerçeklere erişmişlerdir. Mutluluğum artıyor. Şöyle ki söz söylediklerim, öğretim ve eğitim altında bulunan yeni nesli de gerçeğin ışıklarıyla doğuşuna sahip olacak şekilde yetiştireceklerine söz vermişlerdir. Bu, hepimiz için övünmeye açık bir noktadır.

Mesele çok açık ve net: Bilim ve bilimselliğin ipine sarılacağız, baş çare yok.

Anlaşılacağı üzere, küresel salgın günlerinde şu anda yaslanacak tek duvar var, aşı!

Umarım ve umuyoruz ki, güzel günler görürüz.