Dilara ATEŞ


MEVSİMLER DE DEĞİŞTİ, İNSANLAR GİBİ…

Bu yıl Kayseri’de kelimenin tam anlamıyla kar yağışına hasret kaldık.


Bu yıl Kayseri’de kelimenin tam anlamıyla kar yağışına hasret kaldık. 

Hatta kış neredeyse yaşanmadı desek yeridir. 

Aslına bakılırsa sadece Kayseri de değil Dünya geneline baktığımızda her ülkede, her şehirde farklı farklı mevsimler yaşanır oldu. 

Bir bakıyoruz kar atıştırıyor bir bakıyoruz güneş açmış. 

Normal şartlar altında yoğun kar ve yağmur yağışları yaşamamız gereken aylarda, bu yıl neredeyse

“yazdan kalma” günleri yaşadık. Baktığımızda her şey gibi mevsimlerinde değişimine şahit oluyoruz. 

Hatırlıyorum da eskiden kışı kış gibi yaşamışız. Lapa lapa yağan kar günlerce toprakta kalırdı. 

Mübalağasız kar yüksekliğinin şehir merkezinde bile en az bir metreyi bulduğunu hatırlıyorum. 

Çocuklar günlerce kartopu oynar, hatta ‘en iyi kardan adam, bizim kardan adamımız’ adı ile yarışa girilirdi. Son yıllara baktığımızda ise bu gibi kıymetli eğlenceleri göremiyoruz. Çünkü kış yok. Kar yok. 

Hele ki bu yıl, şu ana kadar kar yağışı görmedik desek yeridir ve bu durum endişe verici bir hal aldı.

Sebebi ise kar yağışının birçok anlamda öneminin olduğudur.

Kar yağışı, tüm canlılar ve doğa için sayısız faydalar sağlıyor…

Herkesin bildiği gibi soğuk ve karlı havalar temizlik anlamına geliyor. 

Kar yağışı havadaki virüsler başta olmak üzere, zararlı partikülleri de aşağıya indirerek havayı temizliyor. 

Kışı kış gibi yaşadığımız, çok kar yağan yıllara baktığımda kar yağışının önemini bir kez daha anlayabiliyorum. Çünkü o dönemlerde gribal enfeksiyonların bir hayli azaldığı gözler önünde. 

Fakat son yıllara baktığımızda, dikkat ederseniz gribal enfeksiyonlar adeta bir patlama yaptı.

Çünkü doğru düzgün bir yağış olmadı, özellikle de kar yağışı olmadığı için havada ki virüsler çok rahat bir şekilde yayılabildi. Durum böyle olunca salgında çok önemli bir rol oynadı.