Süper Lig’de 14. hafta geride kalırken, yine yavaştan alt sıraların stresini yaşamaya başlıyoruz. Üç haftada alınması muhtemel 9 puanın sadece 2’sini alabilip, 7’sini sahada bırakınca bu durumda kaçınılmaz bir hal alıyor. Son üç haftada galibiyetimiz yok. İki beraberlik, bir mağlubiyet… Ligde sıradaki maç ise kendi evimizde Antalyaspor ile oynanacak. Çaykur Rizespor’dan sonra şansımızın tutmadığı bir diğe takım olan Antalyaspor maçı da bizim için çetin geçecek…
Ama Antalyaspor maçı öncesinde bir de kupa maçına çıkacağız. Yarın Kadir Has Stadı’nda Alagöz Holding Iğdırspor’u konuk edeceğiz. Son iki sezondur hiç değişmeyen fikrimi bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Türkiye Kupası maçları bizim için lüks konumunda… Rakibin hangi ligde olduğu, gücü falan değil takıldığım nokta. Takıldığım nokta ligde büyük stres altındayken oyuncuların birde bu maçlarda stres yaşamaları.
Üzerine üstlük bu maçlarda fazla rotasyon şansınız yoksa, lige etkisi büyük olacaktır. Her hangi bir sakatlık bile şu anda Kayserispor açısından büyük risk. Üç oyuncumuz eksik olunca neler olduğunu birkaç hafta içerisinde gördük. Daha fazla eksik, sakat, cezalı oyuncu istemiyoruz. Kupa maçları maalesef bunlara kapı açabilir. Rotasyon yapacağınız, alternatifi bol bir kadroya sahip olsanız tamam diyeceğim ama…
Bunun içindir ki teknik ekibin mücadele edeceği kulvarı çok iyi belirlemesi ve buna hareket etmesi elzemdir Kayserispor için. Elimizdeki genç oyuncuları denemek için, maç performanslarını ölçmek için elbette iyi bir kulvar, sadece bu. Tamamen gençlerden kurulu bir kadro ile Iğdırspor maçına çıkıp elimizden gelenin en iyisini yapmak makul bir tutum alacaktır inancındayım.
Bizim için önemli olan nokta lig, dolayısıyla bu haftasonu kendi evimizde oynayacağımız Antalyaspor maçıdır. Evet, Türkiye kupası prestij için önemlidir ama ligde kalmak ve ligde üst basamaklara demir atmanın prestijini karşılaşabilecek bir durumda değildir. Bu nedenle Iğdırspor maçı yerine camianın Antalyaspor maçını düşünmesine de normal karşılamak gerekli…
