Hayatta insanoğlu için altından kalkılması gereken iş veya hedeflenen şey ne kadar büyükse, başlamak o kadar zor olur genelde. Buna rağmen çoğumuz iş uygulamaya gelince nereden başlayacağımızı bilemeyiz. Bunun sonucunda hedeflerimizi, planlarımızı erteledikçe erteleriz.
Lakin insan ertelerse unutur.
Bugün ara ve bugün sor, içinizden geleni yapın mesela. Taktiksiz, tertemiz ve içten.
Kazanıp kaybetmenin bir önemi yok çünkü zaman gerçekten çok kıymetli ve bu hayatı etkili bir şekilde yönetmeyi öğrenmek günümüzde çok kıymetli bir beceri.
İnsan harcadığı her türlü kaynağı geri kazanabilir ama bir tek zamanı geri getiremez.
Çoğu insan bu yalın gerçeğin farkında olmadan yıllarını boşa harcar.
Oysaki İnsanoğlu için en değerli şey zaman ve hayattır…
Çünkü bir kere verilir insana o hayat!
Hayat, aynı zamanda bir görevdir:
“Sağlığımızı korumak, kendimize iyi bakmak, sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve onurlu bir yaşam sürmek.” Şeklinde tanımlayabileceğimiz bir görev…
Misal ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin,
Hastalık gelmeden önce sağlığın,
Meşguliyetten önce boş vaktin,
Ölmeden önce hayatın kıymetini bilmemiz gerek.
Neden mi? Felaketin, ölümün ne zaman nasıl geleceğini bilmiyoruz bundan dolayı her günümüzün, her anımızın kıymetini bilerek ve hakkıyla yaşamayı farkına varıp hayatlarımıza öyle yön vermemiz gerekli.
Çünkü her günümüz birer hediyedir…
Aldığımız, verebildiğimiz her nefes yaşama kucak açmak için vesile.
Sahi ne diyordu düşünür;
Hayatınızın kıymetini bilin.
Hayat problemlere takılmak ve cesaretini kaybetmek için çok kısa.
Gülün, bir ayağınızı diğerinin önüne koyun ve ilerlemeye devam edin…
