Metin SÖNMEZ


KAFE DEDİĞİN NEDİR Kİ?

Belediyecilik, yol, asfalt vs. yapmak değildir. Aslolan insana dokunmaktır.


Belediyecilik, yol, asfalt vs. yapmak değildir. Aslolan insana dokunmaktır.

Bölgenizin, şehrinizin sorunlarını ezbere biliyorsanız ve caka satmak yerine derde derman olma adına tavır geliştiriyorsanız, tamamdır demektir.

Bu köşeden, iyiye iyi, kötüye kötü deme gibi misyon yüklendik. Partisine, siyasi kimliğine bakmadan olumluyu da, olumsuzluğu da anlatmaya,  gayret ediyoruz. Lakin satır aralarında sıkışıp giden birçok güzelliği pas geçiyoruz, görmezden geliyoruz. Oysa anlatmak, gündeme taşımak lazım örnek olsun diye…

Biz de bugün öyle yapalım.

Büyükşehir Belediyesi dün bir basın bülteni gönderdi. Bülten bir kafe açılışıyla ilgili.

Şimdi herkes, ‘kafe dediğin nedir ki’ diyecek haklı olarak. Fakat bu sıradan bir kafe değil. Açılışı da bir aya tamamlanacak. Adı da belli: Glütensiz Kafe!

Nedir bu kafenin özellikleri biraz anlatalım da önemi ortaya çıksın.

Eminim birçoğunuz duymuşsunuzdur, çölyak diye bir hastalık var. Kimi verilere göre her 100 kişiden biri, kimi verilere göre ise her 200 kişide birinde görülen hastalık bu. Ne yazık ki bu hastaların yüzde 10’una tanı konuluyor. Buğday, arpa, çavdar gibi tahıllar glüten içeriyor ve bir çölyak hastası kesinlikle glüten ihtiva eden ürünlerin yanından bile geçemiyor. Tanı konulduktan sonra, köklü bir beslenme alışkanlığı değişikliğine gidiliyor ve ne yazık ki bu işin ekonomi tarafı fena halde pahalı…

Yani herkesin anlayacağı dilden yazarsak, bu insanlar normal ekmek, yiyemiyor mesela. Siz bunun içine un ve unlu mamulleri filan da ilave edin, ne dediğimi daha iyi anlarsınız. Tanı aldıktan sonra yeme-içime işi bambaşka bir boyuta evriliyor ve tabii olarak çok masraflı bir tablo ortaya çıkıyor. Vatandaşın 1.5 liraya aldığı ekmeği, çölyak hastası birey ortalama 10 liraya temin edebiliyor. Liste uzayıp gidiyor.

Tam olarak bu noktada Büyükşehir Belediyesi’nin devreye girmesinin ve büyük bir sıkıntı yaşayan çölyak hastaları için adım atmasının nasıl bir anlam taşıdığını bilseniz şaşarsınız. Çok kıymetli bir adım bu. Az biraz empati yaparak, işin ciddiyetini anlamak mümkün.

Kayseri’de yaklaşık 6 bin tanı almış kayıtlı çölyaklının yaşadığı gerçeğinden hareket ettiğinizde, sizi bekleyen tabloyu hesap edin. İşte bu kafe 6 bin insana hitap edecek.

Kayseri Çölyaklılar Derneği Başkanı Zahide Kaya ile bir araya gelerek böyle bir ilke imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, sandığından çok fazla sevince sebep olmuştur. Umarız ihtiyaç sahibi insanlara dokunan bu tip düşünceler, süreklilik arz eder ve birbiri ardına hayata geçer.

Şimdiden hadi hayırlı olsun.