Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…
Kadınlara özgü bir günün var olması düşüncesi, ilk kez 1910’da ortaya atılıyor ve kabul ediliyor.
1977’de de Birleşmiş Milletler tarafından resmileştiriliyor.
Bütün bunların ardına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 1975 yılında yaygın olarak yaklaşık 50 yıldır, tüm dünya genelinde kutlanmaktadır.
Herkes için anlamı çok ayrı olan Dünya Kadınlar Günü;
Kimine göre pozitif ayrımcılık.
Kimine göre feminizm günü.
Kimine göre hediye alma günü.
Kimine göre ise sıradan bir gün. Ve herkes için kendi düşünceleri son derece doğrudur.
Bana soracak olursanız 8 Mart Dünya Kadınlar Günü;
Kadının eline gül sıkıştırma, kuru kuru kutlayıp geçme günü değil. Hediye alma günü hiç değil.
Yarın kadınların; siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına yönelik ayrılan bir gündür.
Biliyoruz ki, bir toplumun gelişmesi, değişmesi ve en önemlisi aile yapısı tamamen kadına bağlıdır.
Kadınlar toplumumuzun mimarlarıdır desek yeridir.
Hem günlük yaşantısında hem de çalışma hayatında son derece özenli olan kadınlarımızın hayatımıza olan katkısının önemi, tabii ki sadece bir günde anlatılmaz ya da takdir edilemez.
Bir kadına değer vermek, özen göstermek, ona kıymetli olduğunu hissettirmek bir ‘kültürdür’ bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda da yazmaz. Yolu “insan olmaktan” geçer.
Günümüzde de takip ve tanıklık ettiğimiz üzere gündelik hayatta olsun, iş hayatında olsun kadınlarımız artık kendi ayakları üzerinde duran, kimseye boyun eğmeyen, hakkını sonuna kadar arayan kadınlar, artık her alanda artış göstermektedir.
Yalnızca bir gün değil, her gün değer görmeyi hak eden dünyadaki tüm kadınlarımızın, yaşamın her alanında daha etkin ve güçlü bir şekilde yer almasını umuyor tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum.
