Dilara ATEŞ


KADINA DEĞİL ŞİDDETE KARŞI EL KALDIRIN

Dünyanın her yerinde bir virüs gibi kadın cinayetlerinin, çocuk istismarların ve daha birçok şeyin gün geçtikçe artması sizce de çok kötü bir durum değil mi?


Dünyanın her yerinde bir virüs gibi kadın cinayetlerinin, çocuk istismarların ve daha birçok şeyin gün geçtikçe artması sizce de çok kötü bir durum değil mi? Bir erkeğin ‘kadın üzerinden güç göstermesi veya bir çocuk bir hayvan… Bu kadar acizlik olmaz. Bugün Başka Biri, yarın başka bir sonraki gün ben, sen, siz veya yakınlarımızdan biri olmayacağı ne malum. Her gün haberlerde, gazetelerde beş haberden üçü kadın cinayetlerinden oluşmakta ve bunlardan nadiri ceza almakta, çoğu dışarda elini kolunu sallayarak gezebilmekte ve en kötüsü de sosyal medyada, gündemde tepki gösterilmediği sürece olayların peşine düşülmemekte. İnsan kendi kendine; ne kadar kötü günlere kaldık diye sormuyor değil! Bu düzeni bozuk dünyada hiçbir şeyden tat almaz olduk. Bir gün kadın cinayetleri, bir gün çocuk istismarı… Ahmed Arif’inde dediği gibi; “Kelebeklerin bile çocuklardan daha uzun süre yaşadığı bir coğrafyada size hangi şiiri yazayım.”?

Şair, tek cümleye bütün ağıtları sığdırmış. Bir kadına, bir çocuğa değer vermek, özen göstermek, ona kıymetli olduğunu hissettirmek bir “kültürdür” bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda yazmaz. Yolu “İNSAN OLMAKTAN” geçer.

Kanun Önünde Eşitlik Hakkında Madde 10’da denilen; “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Pek âla bu saydığım maddelerden kaçı ülkemizde uygulanıyor? Tecavüzler, kadın cinayetleri, hayvan haklarının yok sayılması ve daha nicesi… Karşı çıkana ceza, suçlu olana serbestlik uygulanırken, hakkımız olan kendi ideolojimiz ve yönelimimiz için sesimizi duyurmak zorundayız. Kadın cinayetleri tamamen politiktir. Tıpkı doğa, çevre, hayvan katliamları gibi…