Dilara ATEŞ


İNSANLIK UCUZLUYOR

Çok uzun zamandır toplumda anlayamadığım olaylara şahit oluyorum.


Herkes birbiri hakkında hiçbir bilgiye, kanıta ve somut veriye dayanmadan konuşuyor ve yargılıyor.

Bir tuhaflık hüküm sürüyor desek tam yeridir. 

Eskiden insanlar gördüğünü örter. Görmediğini ise söylemezdi.

Şimdilerde insanlar gördüğünü yayıyor. Görmediğini ise uyduruyor. 

Eskiler; ‘Evladım insan kulağından zehirlenir’ her duyduğuna inanma derlermiş. Ne haklı bir söz. 

Büyüklerimizden hatta çevremizde ki pek çok insandan hep duyarız; 

Ah nerede o eski insanlar? Ah nerede o eski günler? Nerede… Bizim gençliğimizde herkes kapısını açık bırakırdı, kitleme diye bir dert yoktu. Ne hırsızlık, ne kavga, ne cinayet olurdu diyen pek çok büyüğümüze şahit olmuşuzdur.

Sahi anlatılanlar kadar eskiler bu denli güzel miydi? 

Eskiyi bilemem ama bu yaşadığımız dönemin insanlığı git gide çamura batıyor.

Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüpheniz olmasın. 

Ne kadar yazsak ve üzerinde ne kadar konuşsak da yetmiyor… Geldiğimiz dönem bu dönem işte… 

Yeryüzü dolup taşsa da lüzumsuzluklarla, yaşam berbat olsa da fazlalıklarla dünyayı ve dünyanın içinde dönen insanları umursamadıkça her şeyin çok daha güzel olacağına inanıyorum.

Nasıl ki bir şeye bakmak için kafamızı ve hatta bedenimizi tümüyle çevirmemiz gerekiyorsa, zihnimize iyi gelmeyen kendinden haberi olmayan mahlûklara ve olaylara da aynı tavırda arkamızı dönmeliyiz. 

Kendimiz için, kendimiz gibi yaşayabildiğimiz günlerimiz olsun.