Dilara ATEŞ


GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK KAYDIYLA…

Belki gözden kaçıyor, belki de farkındasınız, bilemiyorum ama son yıllara bakıldığında dünyanın en tuhaf ülkelerinden biri haline geldik!


Zaman ilerledikçe ülkemizde memnun kalmadığımız birçok olaylar ile karşı karşıya kalma olasılığımızda her geçen gün artış gösteriyor. 

Tabiri caizse sakat olan ekonomi daha çok topallamaya başladı! 

Yozlaşma, soysuzlaşma, bozulma, çürüme arttı! 

Toplumu kutuplara ayırıp, karşıt görüşler arasındaki kin ve nefreti körüklediler! 

Yolsuzluk, hırsızlık, haksızlık, vurgun ve soygunun yaygınlaşıp, sıradan bir hâl aldığı ülke haline geldik. 

Ve daha niceleri… Bu maddelerin sonu gelmez. Saymakla da bitiremeyiz; bir sınırda da durmaz. 

Kısacası toplumun büyük bir kısmı manevi anlamda değer yargılarını, güzel özelliklerini ve vefa duygularını kaybetmiş durumda. 

Açıkça yazmak gerekirse, bizi biz yapan değerlerin yerinde yeller esiyor. 

Hızla olumsuzluğa evrilen mutsuz insanlara dönüşüyoruz. 

Ve bu durumu görmemek için direnen çok sayıda insanımız var.

Adeta sorunu sorun olarak görmeyen, başını kuma gömen insan topluluğu…

Bazıları için hiçbir şey olmamış gibi davranmak en geçerli yol olsa gerek son dönemlerde…

Baksanıza, büyük çoğunluk bu tonda. 

Durum böyle olunca sorunlar yok olmuyor. Aksine kökleşiyor. Burada ki mesele akılcı olabilmek, gerçekler üzerinden yürümek ve problemleri doğru belirleyebilmek. 

84 milyon insanın yaşadığı güzel ülkemin altından kalkamayacağı hiçbir şey yok evelallah ama gerçeklerle yüzleşmek kaydıyla…