Dilara ATEŞ


DAİMA ÖĞRENMENİN PEŞİNDEN GİDİN

“Öğrenmenin yaşı yoktur.”


“Öğrenmenin yaşı yoktur.” 

İnsan sürekli gelişen, değişen ve içinde bulunduğu şartlara uyum sağlayan tek varlıktır. 

İşte bu sebeple insanoğlunun hayatının her evresinde bir şeyler öğrenmesi şaşırtıcı değildir. 

Çünkü her birey için her yaşta öğrenilecek yeni bir bilinmeyenler vardır.

Hangimiz diyebiliriz “her şeyi biliyorum.” Diye. Bence hiç kimse…

Sebebi ise hayat sürekli öğreten ve öğrenileceklerin konusu hiç bitmeyen kocaman bir okul gibidir. 

Zaman zaman “bu yaştan sonra olur mu? Kim uğraşacak!” lafını etrafımızdaki insanlardan illa ki duymuşuzdur. Oysaki bu sorular başarısızlığın altın anahtarıdır.

Her yaştan sonra öğrenme olur.

Örneğin; Rus edebiyatının dünyaya kazandırdığı en büyük miraslardan biri olan Tolstoy bisiklet sürmeye 67 yaşında başlar. Tolstoy, yedi yaşındaki oğlu Vanichka’yı kaybetmenin acısını yaşarken Moskova Bisiklet Sevenler Derneği tarafından kendisine bir bisiklet hediye edilir. 

Birkaç denemenin ardından bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy bu yeni ulaşım aracını pek sever. 

İşte, “öğrenmenin yaşı yoktur” sözünün vücut bulmuş halidir Tolstoy. 

İster 20 yaşında ister 80 yaşında olsun, değişime ve öğrenmeye kapalı olan kişi yaşlıdır.

Öğrenmeyi sürdürüp değişime açık olan ise daima genç kalır. 

Kaç yaşına gelirsek gelelim, kendimizi geliştirmekten ve kişisel gelişimimize yatırım yapmaktan asla vazgeçmemeliyiz. 

Unutmayın ki; “Öğrenmeyi bıraktığımız gün, bilin ki çürümeye başladığımız gündür.”