Erhan KAN


BİZİM ÇOCUKLAR

Ne yazayım bilemedim…


Ne yazayım bilemedim…

Kayserispor’da hep aynı terane… Geçen sezon olduğu gibi bu sezonda düşme hattında gezen Kayserispor, bir umut seneye de ligden düşmenin kaldırılmasını bekliyor galiba… Yoksa bir takım bu kadar rahat olamaz. Bulunduğu konuma bakıp birde rahatlığına baktığımızda söyleyecek fazla bir şey kalmıyor aslında.

Her hafta bir final edasında çıktığımız maçtan beklediğimizi bulamıyoruz ve finali bir sonraki haftaya devrediyoruz. Son olarak Gençlerbirliği karşısında kaybedilen iki puan umutları biraz daha tüketti. Umutlanmamız için maç kazanmamız gerek. Ama biz tam 7 haftadır maç kazanamıyoruz. Bunlardan 5’ine Hamza Hamzaoğlu ile çıktık ve yine beklentileri karşılaşamadık.

Şimdi ne diyelim siz karan verin. Bu kadar rahat, bu kadar relaks olmanın anlamını çözebilen varsa beri gelsin. Yönetim farklı telden çalıyor, teknik ekip farklı bir telden. Futbolcular ayrı telden çalıyor, çalışanlar farklı telden.

Basın Sözcüsü Mustafa Tokgöz’ün maç sonu açıklamasında öğrendik ki, Antalyaspor yenilgisi sonrasında oyuncuların morali bozulmasın diye alacakları ödenmiş. Çok güzel, yönetimin görevi bu ödemekle yükümlü. Buraya kadar her şey normal.

O çocukların morali bozulmasın tamam ama ya bizim çocuklar? Bu şehrin evlatları takımın halinden büyük üzüntü duyuyor, geceleri uyuyamıyor. Onların morali ne olacak peki? O çocukların morali bozulmasın tamamda bizim çocukların suçu ne be kardeşim.

Bizim çocuklara cevap yetiştirmek, onları tehdit etmek, mahkemelere vermek normal galiba.

Bizim çocukları dışlamak, egolarınızla onları görmezden gelmek normal ama görevinizin gereği olan ödemeleri yaptığınızı anlatmak çok daha normal!

Kalın bir şekilde bir kez daha altını çizelim. Bizim çocuklar kıymetlidir. Bizim çocuklar bu takımın gerçek sahibidir. Bizim çocuklarla didişip, tehditler ve akla izana gelmeyecek cevaplar vereceğinize kalan son 6 haftada rakiplerimiz ile didişin.

Bence makul olanda, doğru olanda, güzel olan da budur.