Metin SÖNMEZ


BAK BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ!

Yine, bir kez daha elde yok, avuçta yok.


Yine, bir kez daha elde yok, avuçta yok.

Oysa bir puana “Bereket versin” denilirdi. Üç puan uçururdu ama Kayserispor bir kez daha ses vermedi.

Anlatacaklarımızı iki bölüm halinde derleyelim toplayalım.

Karşılaşmanın hakemi Cüneyt Çakır, sana-bana göresi olmayan bariz, açık, net ve berrak biçimde olmayan penaltıya hükmetti. Bunun tartışılacak tek yanı bile yok. Henüz 4. Dakikada uyduruk penaltıyla geriye düşen Kayserispor, tamı tamına iki dakika sonra bu saçmalığa cevap verdi. Maç 1-1’e geldi.

Biz bu hakemi biliyoruz. Benim yazdıklarım da arşivde yerinde duruyor. Bu anlamda hiçbir sıkıntı yok. Gelelim esas konuya. Geriye düşmüşsün, anında karşılığını vermişsin. Mücadeleye eşitlik geldikten sonraki Kayserispor’un hâli nedir biri bana anlatabilir mi?

Sezon içinde yakalayabileceğin en kötü Beşiktaş’ı bulmuşsun, mecburiyetten santrfor olarak oynattıkları Gökhan Töre’nin kötü performansı ve sık sık ofsayta düşmeleriyle bir tek sarı-kırmızılı formayı giymediği kalmış, sen ne yapıyorsun pek ala? Kocaman hiç…

Düşünsenize, düşme hattında can pazarının içinden geçen bir futbol takımının oyuncuları bu kadar mı vurdumduymaz olur, hiç mi sahaya isyanını yansıtmaz?

Yürümeyen, hatta kadro yetersizliğini dibine kadar yaşayan Beşiktaş’ın önünde öyle bir Kayserispor izledik ki, “Bak bir varmış, bir yokmuş” diye başlayan masal örneği gibi.

Sarı-Kırmızılı takımda kimse taşın altına elini koymayınca, Kevin N’Koudou denilen adam çıktı tek başına iki gol attı, maç aldı. Aslında o da başlı başına teknik adam faciası. Beşiktaş’ın elindeki en önemli kozunu kilitleyemeyen bir anlayışa ne denilebilir ki… Adam Kayserispor’un sağ tarafını matkapla deldi, kulübe bunu herkes gibi izledi.

Marifet ve teknik adam olmak, ikinci yarıda Ramazan Civelek’i oyuna almak değil, maç başlamadan N’Koudou’nun ne yapacağını öngörmek, tedbir almaktı.

Melih Okutan’ın kurtarıcı olarak oyuna girdiği bir Kayserispor’dan bahsediyoruz biz de, ne güzel memleket be!

Yazacağımızı yazdık, söyleyeceğimizi kısa olsa da söyledik. Sezon bitsin gerisini anlatırız. Ancak önümüzdeki Çarşamba günü bu sezonun en kıymetli maçına tanıklık edeceğiz. İşte bu virajın geri dönüşü mümkün değil. Yüzümüzü Denizli’ye çevirelim ve herkes elinden geleni yapsın. Çünkü başka Kayserispor yok.