Dilara ATEŞ


ATOMU PARÇALAYANLAR

Ne mutlu bize! Herkesin her şeyi bildiği bir ülkede yaşıyoruz.


Ne mutlu bize! Herkesin her şeyi bildiği bir ülkede yaşıyoruz. 

İnsanlar artık bilgileri olmasa dahi, hemen her konuda kalem ve ağız oynatabiliyor. 

Sokağa çıkıp şöyle bir nabız yoklasanız, size temin ederim haksızlığa uğramış, hak ettiği yerde olmadığını ısrarla savunan ve bu ülkenin ekonomisini yönetebilirim diyenlere rastlarsınız. 

Kulağa dökülenlerle, her duyduğuna bilgi muamelesi yapıp üzerine eleştirebilen ve “kesin böyledir” dayatması yapabilen vasıfsız bir toplum. 

Misal; kimin “cennetlik” kimin “cehennemlik” olacağını bile bilir bizim toplumumuz. 

Hatta atomu parçalayıp, uzayı tarif eden kara düzenciler bile görürsünüz. 

Dedim ya ne mutlu bize herkesin, her şeyi bildiği bir ülkede yaşıyoruz. 

Hemen herkes için aynı şeyleri söyleyemem fakat toplumumuzun bazı kesimleri var ki; tam da yukarıda bahsettiğim gibi, herkes her konuda uzmanıymışçasına fikir beyan edebiliyor.

Konu siyaset olsun, ekonomi olsun, hükümet olsun, toplumsal sıkıntılar olsun neredeyse her konuda insanlar kanaat önderi gibi davranmaları inanılmaz bir cahiliye dönemi… 

Doğrusu ben bu toplumun özünden ayrılmış kendini bilmez maymun iştahlı, en süper benim pozlarından ve en iyisini bildiğini iddia etmelerinden ziyadesiyle tiksindim. 

Oysaki bilmediğini bilmek muazzam bir erdemliktir. 

Bilmeyip de bildiğini sanmak ise tehlikeli bir hastalıktır. 

Fakat kimse bu durumu kabul etmediği için her alanda, her konuda herkes herkese öğretmenlik yapabiliyor.

Burada bizim payımıza düşen, böylesi insanları görmemezlikten gelmek. 

Bırakalım tek kişilik Dünya’larında en zeki insanları olarak hayatlarını sürdürsünler…

Ne diyordu sahi düşünür;

“Dünyadaki en büyük aptallar aklın sadece kendilerinde olduğunu sananlardır.” Diye…