Corona illeti ne yazık ki yeniden yükselişe geçti. Tehlike sınırına yaklaştı. Kısıtlamalar kalksın diye çırpınanlar gördüler ki maske ve mesafe olmazsa olmaz yaşam şeklimiz. Uyan var mı? Devletimiz geçen ay kısıtlamaları kaldırdı ama biz bunu hastalık geçti olarak algıladık ve maske ve mesafeyi terk ettik. Aşı derseniz istenilenin çok altında. Hatırlayalım aşı yokken aşı ne zaman gelecek diye gözlerini belertenler aşıya gitmiyorlar, ne acı...
Her kim olursa olsun konu hastalık gibi hassas olunca ne dediğine bakacak, yorum yapmayacak. Hele hele hiçbir dayanağı olmayan bilimsel açıklama yapmayacak, yapmamalı. Bakınız ulusal kanallar uzmandan geçilmiyor. Öyleleri var ki konu ne olursa olsun ekrandalar. Kimse ne dediklerine değil kavgalarına, hakaretlerine bakılıyor. Her ne sebeple olursa olsun bir şekilde gündeme gelmeye çalışanlar çoğunlukta. Yine böyle bir televizyon kuruluşunun sabah kuşağına çıkan doktor kendince hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, salladığı çok net bir açıklama yapmış. Açıklama şöyle: “Halk sağlığı uzmanı diyor ki; ABD ve Avrupa’da on binlerce insan aşıdan kaynaklanan nedenlerle öldü. Milyonlarca insanda kalıcı yan etki gelişti…” Buyurun...
Aşı karşıtı olabilir, aşı olmayı reddeden olabilir, aşıya inanmayan olabilir bu bireysel hakkıdır. Ama on binlerce kişi aşıdan öldü demenin izahı nasıl yapılır? Neye dayanarak yapılır? Ülkemizde hastalananların neredeyse yüzde doksanlık bölümü aşı olmayanlar. Al sana bilimsel veri...
Kimin aşı olup olmadığı aslında bu toplumda yaşayan herkesi ilgilendirir. Sadece hastalık boyutu, taşıyıcılık boyutu ile değil ekonomik boyutu da bizi yakından ilgilendirir. İzah edelim, bu hastalıkla mücadelede devletimiz vatandaşından hiçbir ücret almıyor. Tüm masrafları devletimiz karşılıyor. Yani bizim vergilerimizle bize ücretsiz hizmet sunuluyor. Bir doz aşı diyelim 10 lira. Aşı vurulmayıp corona olanların maliyeti kaç lira? Şehir Hastanelerinde yatan tedavi edilenlerin maliyetleri en az 50 bin lira. Aşı parasını da tedavi parasını da vatandaşlar ödüyor. Aşı olmayıp hastalığa yakalananlar, hastanelere kaldırılanlar vebaldesiniz. Bizim paramızla, aşının en az bin katıyla tedavi oluyorsunuz, neden bu para verilsin ki? Zamanında aşınızı olun, maske ve mesafeye uyun da paramız cebimizde kalsın.
Sağlık Bakanlığı’nın yapması gereken şudur, aşıyı reddedenler hasta olurlarsa onlardan ücret almalıdırlar. Suyu getiren de testiyi kıran da bir olamaz, olmamalıdır. Devletinin uyarılarını dikkate alıp zamanında aşısını olanlar, maske ve mesafeye uyanlarla bunları reddedenler aynı kefeye konulmamalıdır.
Aşı konusunda Aile Hekimliği kurumu daha aktif hale getirilmeli, aile hekimleri kendi hastalarını, aşılarını takip ve kontrol etmeli, aşı olmayanları uyarmalı, ikna ve izah etmelidir. Ağzı olan konuşmamalı, yeniden kapanma günleri yaşamamak için aşı zorunluluğu mutlaka getirilmelidir. Kamuya ait yerlere, restoran, kafe, toplu taşıma araçları, AVM’ler, marketlere v.b. kesinlikle aşı olmayanlar alınmamalıdır.
Yeniden kısıtlama, kapanma dalgasını ekonomimiz kaldırmaz.
