Metin SÖNMEZ


AKLIMIZA MUKAYYET OLALIM!

Salgınla iç içe yaşadığımız günlerin ironisi böyle bir şey olsa gerek. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir hayata geçti ve 17 Mayıs’a kadar kepenkler yine bir kez daha indi. Beklenen malumun ilamıydı, oldu.


Ne vereyim abime;

-Tam kapanma…

-Yarım kapanma…

-Sıkı kapanma…

Salgınla iç içe yaşadığımız günlerin ironisi böyle bir şey olsa gerek. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir hayata geçti ve 17 Mayıs’a kadar kepenkler yine bir kez daha indi. Beklenen malumun ilamıydı, oldu.

Yarından itibaren (29 Nisan 19.00) kökten kısıtlama günlerine geri dönüldü.

Nedense herkes bu tam kapanma haberini bekliyordu; sürpriz yok yani. Hatta neredeyse “Oh oldu” yorumu etrafında birleşenler var.

Pandeminin açıklandığı geçen yıldan beri açıyoruz; kapatıyoruz… Dön baba dönüyoruz.

-Vaka sayısı arttı, girin evlere…

-Vaka sayısı düştü, çıkın dışarı…

Bir ileri, bir geri derken insanlar haliyle yoruldu, tabii olarak da bunaldı, daraldı.

İnsan hayatı bir tarafta… Diğer tarafta ise ekonomi ve hayatın işleyişi… İşte bu cendere ikileminde sıkışan bir ülke.

Bakın satır aralarında kalan bir durum tespiti vardı kimse görmedi, işine gelmedi.

2019 yılında bu ülkede 49 milyon 857 bin kutu antidepresan ilaç satılırken bu sayı 2020'de 54 milyon 625 bine çıktı. 2021'in ilk üç ayında ise 15 milyon kutu antidepresan ilaç satıldı. Böyle devam ederse yılsonu ulaşılacak rakam 60 milyon.

Bu sayı, toplumun ruh halinin hangi düzeyde olduğunun net göstergelerinden biri.

Ülkenin ruh sağlığı adına normal zamanlarda dahi işler iyi gitmezken, pandemi ile birlikte durum pek parlak görünmüyor.

Açıyoruz, kapatıyoruz derken toplumun savrulduğun noktayı görmezsek-görmezden gelirsek, gelecek günler geçen günleri aratacak sanki.

Neyse, hepiniz, hepimiz aklımıza mukayyet olalım şu günlerde.