Metin SÖNMEZ


VELİ ALTINKAYA  

Telefon çaldı, “Gardaşım” dedi, “Yerindeysen çayını içmeye geliyorum…”


Telefon çaldı, “Gardaşım” dedi, “Yerindeysen çayını içmeye geliyorum…

-Evdeyim, dedim… Ardından, söyleyeceklerini sıraladı, hasbihal ettik.

Kendisi hastaneye yatmadan önce, son konuşmamız böyleydi.

Boğazında ağrı ve biraz kırgınlık oluştuğunu söyledi ve hastaneye serum taktırmaya gideceğini anlattı.

Akşam test sonucu pozitif geldi.

Ertesi gün evdeydi, sesi de iyiydi. Yine konuştuk, hatta espri yapıp gülüştük.

Sonrası hastane günleri…

Lanet olası Kovit-19 O’nu da yakalamıştı. Artık o meşum virüsün pençesindeydi.

Tedavi, tedavi, tedavi; olmadı, ne yazık ki geri gelmedi, dün son yolculuğa uğurladık.

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ve diğer görevleri bir kenara, mesleğe başladığım 36 yıldan beri tanıdığım yol yürüdüğüm bir isimdi.

Şek şüphe olmaksızın tüm camianın ağabeyi ve denge unsuruydu.

Kolay kolay kimseyi kırmaz, kavga etmez birlik-bütünlük eşittir dirlik felsefesinden hareket ederdi. Nitekim gıyabında seçildiği son KGC genel kurul bunun en açık örneğiydi.

Gazetecilikle geçen bir ömür; dile kolay…

Ve tırnaklarıyla kazıyarak ulaştığı unvanlar…

Yalnızca yazmazdı, okurdu da aynı zamanda…

Benim Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım elinizde tuttuğunuz Gazete Kayseri’nin Yönetim Kurulu üyesiydi. İşimizin doğası gereği sık sık konuşurduk, paylaşırdık…

Her gün yazdığı köşesine nasıl da titizlenirdi…

Bilgi sahibiydi, en önemlisi muazzam biçimde hayat dolu bir insandı.

Evet, dahası insandı, insan…

Dünden bugüne o kadar çok anı var ki aramızda… Eminim ki, meslektaşlarım arasında yazanlar olacaktır. Biraz hüzün ve kırık bir tebessümle yâd edeceğiz kendisini.

Neylersin ölüm herkesin başında

Uyudun uyanamadın olacak.

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.”

Şair böyle diyor demesine de, çok erken oldu çok…

Amansız, apansız…

Yani sen şimdi gittin de, bir daha olmayacak mısın cümlesi beynimin içinde tekrar edip duruyor ve kendimi susturamıyorum…

Bu dünyadan 59 yıllık ömürle bir Veli Altınkaya geçti, çok derin izler bırakarak... Kendisi yok ama adı kaldı yadigâr.

Allah taksiratını affetsin.