Son çıkan “Büyükelçiler Kararnamesi” meslekten gelen ve hangi büyükelçiliğe gideceği geleneksel kurallarla belirlendi.
Bu durum iktidarları rahatsız etse de, değiştirmek çok mümkün olamamıştı bugüne kadar.
Öyle ki; 80 darbesinden sonra göreve gelen ANAP iktidarı ve Merhum Turgut Özal, Dışişleri Bakanı’nı belirleyememiş, tek başına iktidara gelmiş olsa da o zamanın Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in telkiniyle Moskova büyükelçisi olan Vahit Halefoğlu’nu atamıştı.
Bu durum büyükelçileri siyasi otoriteyi takmama, temsil ettiği ülkenin başbakanına ayar verme noktasına bile gelecek kadar paradoksal bir durum oluşturmuştu.
Size bir örnek:
Merhum Özal Başbakan...
Şükrü Elekdağ, Türkiye Cumhuriyeti’nin Washington büyükelçisi.
Gazeteciler, Başbakan Özal’ın ABD ve dış politika ile ilgili bir demecini Washington’da bulunan büyükelçi Şükrü Elekdağ’a sorarlar:
“Neler söyleyeceksiniz?”
Cevabı nasıl verir, biliyor musunuz?
Soruyu hiç dikkate almaz ve Başbakan Özal’ı kastederek “O gidiyor” der.
Düşünebiliyor musunuz, temsil ettiği ülkenin seçilmiş Başbakanı‘na “O gidiyor“ diyerek ömür biçiyor, ‘Gidiyor nasıl olsa cevap vermeye değmez’ demeye getiriyor.
Tabi hemen bu cevap merhum Başbakan Özal’a iletildiğinde aynen şöyle cevap veriyor:
“Ben gitmiyorum, O geliyor.”
Bunun üzerine BÜYÜKELÇİYİ merkeze almak için çok yoğun uğraşlar verildi. O dönemin şartlarına göre başarı sayılabilecek şekilde merkeze zorda olsa alınabildi.
Bu tablo büyükelçilerin temsil ettiği ülkenin yöneticilerine karşı takındıkları tavrın pervasızca çok açık göstergelerinden biriydi.
Size bir de AK Parti iktidarının ilk günlerinden örnek vereyim.
Bilindiği gibi Başbakan Abdullah Gül. İlk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış.
İlk kabine. İktidar olundu tek başına ama vesayet rejimi Türkiye’de iktidarları ne yazık ki muktedir kılmamak için her şeyi yaptı.
Üstelik AK Parti iktidarı hiç beklenmedik anda büyük bir çoğunlukla temsil edilmeye başlayınca kerameti kendinden menkul o dönemin askeriye hariciye dediğimiz kimsenin karışamadığı kurumlar gardını almıştı…
İşte bu dört aya yakın yaptığı Dışişleri Bakanlığını, üstelik hariciye kökenli bir deneyimli Büyükelçi AK Parti’den Dışişleri Bakanı olduğu için bünye kabul edememişti.
Çok çarpıcı bir örnek paylaşayım:
AK Parti’nin ilk günden itibaren devrim niteliğinde yaptığı yerli ve milli olmayan yapılara karşı beklediği değişikliklere başladı.
Dış politika ile ilgili bir konuda o güne kadar yapılmayan ve geleneksel olmayan bir yorumu Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış diplomatik bir üslupla açıkladı.
Ve hariciye sallandı hemen...
Bu tür bir duruş o güne kadar sergilenen geleneksel dışişleri bakanlığı açıklamalarına hiç uymuyordu
Hemen birkaç saat sonra, Dışişleri Bakanlığı’ndan resmi bir açıklama yapıldı.
“Sayın Dışişleri Bakanı’nın yapmış olduğu açıklamalar Bakanlığımızı bağlamamakta olup kendi şahsi düşünceleridir. Tüm dünya kamuoyuna saygıyla duyurulur”
Geçen zaman içerisinde dış işlerini yönetecek ve etkin olabilecek isimler siyasi partilerde hep önemli bir meşguliyet konusu olmuştur
Nitekim Ahmet Davutoğlu milletvekili olmadan parlamento dışından bakan olarak dışişlerine atanmıştı.
Bu duruma gelmek gerçekten kolay olmadı.
Yetişme tarzı olarak ne yazık ki Türkiye’yi temsil etmesi gerekirken gittiği ülkelerde, o ülkeye aşık olan ve rezidanslar da oturup o ülke yöneticileri ile kişisel dostluk kurmayı ve onları methetmeyi diplomatik ilişki zanneden kişilerle Türk tezi dünyaya duyurulamadı.
İşte AK Parti iktidarının büyük bedeller ödeyerek milli duruşu olan kariyerli isimleri büyükelçiliklere ataması içerden daha ziyade dışarda Türkiye’yi müstemleke ülke görme sevdasında olanlara karşı net bir mesaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
İşte bunlardan bir tanesi en önemli büyükelçilik olan Türkiye Cumhuriyeti Washington Büyükelçiliği’ne yapılan atamadır. Bilindiği gibi Washington’a Tokyo Büyükelçisi Murat Mercan atandı. Murat Mercan, meslekten diplomat değil bilindiği gibi.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Bu okuldaki dalında araştırma görevlisi de olduktan sonra Florida Üniversitesi’ne gönderildi doktora için ve sonrasında da Cleveland State’te öğretim üyeliği yaptı. Yani ABD’de yaşayan, ABD’yi bilen birisi.Adalet ve Kalkınma Partisi Kurucu Üyesi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan yardımcılığı yaptı. AK Parti tanıtım ve medyadan sorumlu genel başkan yardımcılığı yaptı.22. Dönem Eskişehir Milletvekili. 22. Dönem de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Batı Avrupa Birliği Güvenlik ve Savunma Asamblesi (BAB) Türk Delegasyonu Başkanı olarak görev yaptı. 23. Dönem de Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı odu. AK Parti’nin ilk günden itibaren tanıtım faaliyetlerinin kurumsallaşmasında büyük çabalar sarf etti.
Örneklere bakılırsa iyi ki gelenek bozuldu demek gerekmiyor mu?
KİM DEDİ, NE DEDİ?
*
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Yedikaya “Ticari uyuşmazlıkların çözümünde Mali Müşavirler önemli katkı sağlamaktadır. Bu yüzden arabuluculuk mali müşavirlerin hakkıdır” dedi.
*
“2020 de mazlumların yüzü gülmedi.”
“65 Yas üstüne bankaların yaptığı insan hakkı ihlalidir”
Ahmet Taş Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Derneği Başkanı
*
“Müdürlüğümüz öğretmenlerimizin evidir”
İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandıroğlu
*
“Sevgili büyüklerimiz ve gençlerimiz kalabalıklardan uzak dursun”
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç
NE OLDU?
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, Talas’ta mandalina topladı.
***
ERÜ’ye Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından “Sıfır Atık Belgesi” verildi.
***
Kapuzbaşı’nda bir evde toplanıp ekmek yapan kadınlar 150 haneli köyün karantinaya alınmasına neden oldu.
***
Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Yozgat ve Sivas için yağış uyarısında bulunuldu.
***
KAYSERİ'de Bünyamin Yerli (33), inşaat malzemeleri sattığı iş yerini, 1 yıl içinde 12 kez soyulması nedeniyle başka bir yere taşıdı.
***
Kayseri'nin Bünyan ilçesinden Fatma ve Haşim Serper çiftti Bangladeş'te su kuyusu açtırdı.
***
Bacadan girdiği boş apartman dairesinde mahsur kalan güvercinin, polis ve itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla kurtarılması takdir topladı.
